TR/Prabhupada 0842 - Krishna Bİlinci Hareketi Nivrtti-marga'nın Çalışılmasıdır- Çok Fazla Hayır



761214 - Lecture BG 16.07 - Hyderabad

Bu asuraların hayatının başlangıcıdır, pravṛtti ve nivṛtti. Pravṛtti, nasıl denir, özendirme... Bir şeker tanesi var ve karınca bir şeker tanesi olduğunu bilir. Peşinden koşar. Bu pravṛttidir. Ve nivṛtti demek, "Hayatımı bu şekilde geçirdim, ama aslında bu benim hayatımın ilerlemesi değil. Bu yaşam şekline son vermeliyim. Ruhsal farkındalığa gitmeliyim" demektir. Bu nivṛtti-mārgadır. İki yol vardır: pravṛtti ve nivṛtti. Pravṛtti karanlığa, en karanlık bölgeye gittiğimiz anlamına gelir. Adānta-gobhir viśatāṁ tamisram (SB 7.5.30). Çünkü duyularımızı kontrol edemiyoruz, adānta... Adānta kontrolsüz demektir, ve "go," go duyular demektir. Adānta-gobhir viśatāṁ tamisram. Tıpkı yaşamın çeşitliliğini gördüğümüz gibi, cehennemde de yaşam vardır, tamisra. Yani ister yaşamın cehennemsi koşuluna gidin ister kurtuluş yoluna gidin, her iki yol da size açık. Eğer yaşamın cehennemsi koşuluna gidecek olursanız, buna pravṛtti-mārga denir, ve eğer kurtuluş yoluna doğru gidecek olursanız, o nivṛtti-mārgadır. Bizim Kṛṣṇa bilinci hareketimiz nivṛtti-mārga, temel prensiplerin, bir sürü "hayır" eğitimidir. "Hayır" demek nivṛtti demektir. Gayri meşru cinselliğe hayır, et yemeye hayır, kumara hayır, sarhoş edicilere hayır. Dolayısıyla bu hayır, "hayır" yoludur. Onlar bunu bilmiyor. Biz bir sürü "hayır"ın olduğunu sözylediğimizde, bunun beyin yıkama olduğunu sanıyorlar. Beyin yıkama değil. Esas. Ruhsal yaşamınızı geliştirmek istiyorsanız, o zaman bir sürü musibeti durdurmak zorundasınız. Bu da nivṛtti-mārgadır. Asuralar, onlar bunu bilmez. Bilmedikleri için, nivṛtti-mārga, "hayır", "hayır"ın yolu tavsiye edildiği zaman, çok kızarlar. Çok kızarlar.

upadeṣo hi mūrkhāṇāṁ
prakopāya na śāntaye
payaḥ-pānaṁ bhujaṅgānāṁ
kevalaṁ viṣa-vardhanam
(Nīti Śāstra)

Hergele, budala olanlar, eğer kendi hayatı için değerli olan birşeyden bahsederseniz sizi duymayacaktır; çok kızacaktırç Örnek verilir, payaḥ-pānaṁ bhujaṅgānāṁ kevalaṁ viṣa-vardhanam. Tıpkı bir yılan gibi, eğer yılandan şunu isterseniz, "Sana her gün bir bardak süt vereceğim. Gereksiz yere başkalarını ısırarak bu zararlı hayatı sürdürme. Buraya gel, bir bardak sütü alıp huzurlu yaşa," bunu yapmayı başarayamayacaktır. O... İçmekle, o bir bardak sütü içmekle zehri artacak ve zehir artar artmaz da—bu da başka türlü bir kaşıntı hissi—ısırmak ister. Isıracaktır. Yani sonuç, payaḥ-pānaṁ bhujaṅgānāṁ kevalaṁ viṣa-vardhanam olacak. Ne kadar aç kalırlarsa bu onlar için iyi çünkü zehir çoğalmayacaktır. Doğanın kanunu var. Ve bir yılan görür görmez herkes hemen yılanı öldürmek için alarma geçer. Ve doğa kanunu gereği... Denir ki, "Büyük aziz bir kimse bile, bir yılan öldürüldüğünde üzülmez." Modeta sādhur api sarpa, vṛścika-sarpa-hatyā (SB 7.9.14). Prahlāda Mahārāja said. (Prahlada Maharaj'ın) Babası öldürüldüğünde, Nṛsiṁha-deva hâlâ öfkeliydi bundan dolayı (Prahlada) Lord Nṛsiṁha'yı yatıştırdı, "Efendim artık öfkenizi bırakabilirsiniz çünkü babamın öldürülmesinden ötürü kimse mutsuz değil." Demek oluyor ki, "Ben de mutsuz değiliö. Ben de mutluyum, çünkü babam aynı bir yılan ve akrep gibiydi. Dolayısıyla büyük aziz kimseler bile bir akrep veya yılan öldürüldüğünde mutludur." Birisi öldürülürse mutlu olmazlar. Bir karınca bile öldürülse, aziz bir kimse mutsuz olur. Ama aziz gibi bir kimse, bir yılanın öldürüldüğünü gördüğünde mutludur. Mutludur. Öyleyse yılanın yaşamının, pravṛtti-mārganın izinden gitmemeliyiz. İnsan yaşamı nivṛtti-mārga içindir. Bizim bir sürü kötü alışkanlığımız var. Bu kötü alışkanlıklardan vazgeçmek insan yaşamıdır. Bunu yapamazsak, o zaman yaşam için hiçbir ruhsal ilerleme kaydetmiyoruzdur. Ruhsal ilerleme... Duyu tatmininiz için günahkar bir hayat yaşamaya küçücük bir arzunuz dahi olduğu sürece, bir sonraki bir bedeni kabul etmek zorunda kalacaksınız. Ve maddi bir beden alır almaz, ıstırap çekeceksiniz.