TR/Prabhupada 0168 - Uysal ve Alçakgönüllü Olma Kültürü

Revision as of 11:16, 3 October 2018 by Vanibot (talk | contribs) (Vanibot #0023: VideoLocalizer - changed YouTube player to show hard-coded subtitles version)
(diff) ← Older revision | Latest revision (diff) | Newer revision → (diff)


Room Conversation -- February 4, 1977, Calcutta

Prabhupāda: Dilenebiliriz. Hindistan'da hala yüksek eğitimli sannyāsīler dilenirler. Buna izin verilir. Bhikṣu. Hoşlarına gider. Tridaṇḍī-bhikṣu. Uygun kişi tarafından yapıldığında, dilenmek Vedik kültürde ne yasa dışıdır ne de utanç vericidir. Brahmacārī ve sannyāsīlere dilenmek için izin verilmiştir. Ve açık açık hoşlarına gider. Tridaṇḍī-bhikṣu. Bhikṣu dilenci demektir. Satsvarūpa: Tridaṇḍī-bhikṣu. Prabhupāda: Evet. Hint kültüründe brahmacārī, sannyāsī ve brāhmaṇalar sadaka dilenebilirler. Bu Vedik kültürdür. Ve hane reisleri de onlara kendi çocukları gibi davranır. İlişki böyledir. Satsvarūpa: Ama tamamen farklı olan bir kültürde bu yapılırsa? Prabhupāda: Bu sebeple hippiler var. Bu sizin kültürünüz - hippiler ve din adına katiller. Bu onların kültürü. Ve başarısızlık. Böyle bir kültür olmadığı için, sonuç başarısızlık, öldürme ve bombalama, tüm atmosferin berbat hale getirilmesi oluyor. Bu sizin kültürünüz. Protestan ve Katolikler arasındaki kavga ve bombalama... İnsanlar ürküyor. Sokağa çıkamıyorlar. Sizin kültürünüz bu. Ve dilenmek kötü. İnsanları, tüm nüfusu korkmuş durumda tutmak için bu çok iyi, ve eğer birisi mütevazi bir şekilde dilenirse, bu kötü. Sizin kültürünüz bu. Vedik yol brahmacārī'ye dilenme izni verir mütevazi olmayı öğrensin diye, dilenciye değil. Çok büyük bir aileden geliyorsa, tüm aile bunu yapar. Bu dilencilik değildir. Bu mütevazi ve alçak gönüllü olmayı öğrenmek içindir. Ve İsa şöyle demiştir, "Tanrı mütevazi ve alçak gönüllü olan için erişilebilirdir. Bu dilencilik değildir. Siz bu kültürü bilmiyorsunuz. Sizin kendi kültürünüz var, şeytanın kültürü, kendi çocuğunu bile öldüren kültür. Bu kültürü nasıl anlayacaksınız? Haklı mıyım, haksız mıyım? Satsvarūpa: Haklısınız. Prabhupāda: Evet. Harf harf anlatın. Dördüncü sınıf, onuncu sınıf kültürünüz var. Mütevazi ve alçak gönüllü olma kültürünü nasıl anlayacaksınız? Satsvarūpa: Bize dava açmaya çalışan bölge vekili, Ādi-keśava, stratejisini burada açıklıyor, çünkü bir çok avukat der ki kendi dinimizin pratiklerini uygulama hakkımız var. bu din özgürlüğüdür. Der ki... Prabhupāda: Özgür... Bu içten bir dindir. Satsvarūpa: Dedi ki " Bu din meselesi değil." Dedi ki " Biz..." Şöyle dedi "Zihin kontrolünün din ile ilgisi yok. Bu bireysel özgür irade meselesi. Aklı yerinde olan bir kimsenin başkasının kendi zihnini kontrol etmesine izin vereceğini sanmam. Hipnozu düşünün." Prabhupāda: Zihin kontrolü herşeydir. Satsvarūpa: Herşey. Prabhupāda: Siz de deniyorsunuz. Şimdi onlarda deniyorlar zihin kontrolü ile bizim adamlarımızı zorla kaçırmayı. Bu başka bir zihin kontrolü. Onlar zihinlerini çoktan bize vermişler, ve siz de onların zihinlerini zorla ters programlayarak ve kaçırarak kontrol etmeye çalışıyorsunuz. Bu da zihin kontrolü değil mi? Burada zihni zaten Kṛṣṇa bilincinde ve siz de zorla onu bundan uzaklaştırmaya çalışıyorsunuz. Bu zihin kontrolü değil mi? " Ve sizin zihin kontrolünüz iyi. Benim zihin kontrolüm kötü." Felsefeniz bu. Herhangi biri, rezil biri diyecek ki " Benim faaliyetlerim iyi, senin faaliyetlerin kötü."