TR/Prabhupada 0673 - Bir Serçe Okyanusu Kurutmaya Çalışıyor. Buna Azimlilik Denir

Revision as of 12:41, 3 October 2018 by Vanibot (talk | contribs) (Vanibot #0023: VideoLocalizer - changed YouTube player to show hard-coded subtitles version)
(diff) ← Older revision | Latest revision (diff) | Newer revision → (diff)


Lecture on BG 6.16-24 -- Los Angeles, February 17, 1969

Adanan: "Karalılığa gelince, kişi okyanusun dalgalarında yumurtalarını kaybetmiş serçe örneğini izlemelidir. Bir serçe okyanusun kıyısına yumurtlamış. Ama büyük okyanus, dalgalarıyla onları sürükleyip götürmüş. Serçe çok üzülmüş ve okyanustan yumurtalarını geri vermesini istemiş. Okyanus onun ricasını dikkate bile almamış ve böylece o da okyanusu kurutmaya karar vermiş. Başlamış..."

Prabhupāda: Bir bakın, bir serçe okyanusu kurutmaya çalışıyor. (güler) Buna kararlılık denir. Tıpkı bizim Gandhi gibi. İnglizlere karşı savaş ilan etti. Şiddetsiz olan savaş, direniş. Anlıyorsunuz? Ama kararlılık vardı. Öyle ki, "İngilizleri defetmeliyim." Ve yaptı. Ve silah nedir? Şiddetsizlik. "Peki, savaş, beni öldür, ben sana saldırmayacağım." Görüyor musunuz? Oldu, ne oldu? Karalılık. İnsanlar güldü. "Gandhi İngilizlere, o kadar güçlü İngiliz İmparatorluğuna savaş ilan ediyor." Ve aslınla İngilizler Hindistan'ı kaybettikten sonra tüm İmparatorluğu kaybettiler. Çünkü o İngiliz İmparatorluğunun mücevheriydi. Uzak Doğuda ki tüm egemenliklerini kaybettiler, Mısırda ki egemenliklerini kaybettiler, Süveys Kanalında ki egemenliklerini kaybettiler, herşey yitti. Dolayısıyla kararlılık o kadar iyi birşey. Devam et.

Adanan: "Küçük gagasıyla suyu ayırmaya başladı ve herkes imkansız kararlığı için ona güldü. Eyleminin haberleri yayıldı ve en sonunda Rab Viṣṇu'nun devasa taşıyıcı kuşu Garuḍa bunu duydu. Küçük kız kardeşi kuşa acıdı, ve böylece küçük serçeyi görmeye geldi ve yardım etme sözü verdi. Böylece Garuda serçenin işini kendisi üstlenmesin diye derhal okyanustan yumurtaları geri vermesini istedi. Okyanus bundan korkmuştu ve yumurtaları geri verdi. Böylece serçe Garuda'nın lütfuyla mutlu oldu."

Prabhupāda: Evet. Böylece Garuda onun imdadına yetişti, evet. Devam et.

Adanan: Benzer şekilde, yoga uygulaması, özelikle de bhakti-yoga, Kṛṣṇa bilincinde, çok zor bir iş olarak görünebilir, ama büyük bir kararlılıkla prensipleri takip eden herkese, Rab kesinlikle yardım edecektir çünkü Tanrı kendilerine yardım edenlere yardım eder.

Prabhupāda: Hepsi bu. Soru var mı?

Adanan: Prabhupada, kararlılığın başarıya erişmede önemli bir etken olduğunu söylediğinde... Ve kişi bu hevesi nasıl daima korur, yani kişi bu heves ya da kararlılık ateşini nasıl sürekli besler? Bir sürü şeyle uğraşırken...

Prabhupāda: Kararlılık, sizin de hevesli olacağınız anlamına gelir. Bu kararlılığın bir kısmıdır. Utsāhād dhairyāt, tat-tat-karma (Nectar of Instruction- Öğretinin Nektarı 3). Utsāhā, o heves kararlılığın da başlangıcıdır. Hevesli olmadığınız takdirde, kararlılığınız nasıl devam edebilir ki? Dolayısıyla kararlılık, heves, sabır, düzenleyici prensiple çalışmak, bunlar kararlılığın farklı işlevleridir. Kararlılık; heves, sabır, kendine güvenle çalışma, tüm bu şeylerden bir kelimedir. Kararlılığın farklı özellikleri vardır.