TR/Prabhupada 0694 - Tekrar Hizmet Tavrına Bürünmek. Mükemmel Şifa Budur

Revision as of 22:28, 13 August 2015 by Rishab (talk | contribs) (Created page with "<!-- BEGIN CATEGORY LIST --> Category:1080 Turkish Pages with Videos Category:Prabhupada 0694 - in all Languages Category:TR-Quotes - 1969 Category:TR-Quotes - L...")
(diff) ← Older revision | Latest revision (diff) | Newer revision → (diff)


Invalid URL, must be MP3

Lecture on BG 6.46-47 -- Los Angeles, February 21, 1969

Adanan: "Bunu başaramayan, düşer. Bhāgavatam bunu şu şekilde doğrular: 'Tüm canlı varlıkların kaynağı olan İlksel Rab'ba hizmet vermeyen ve Ona olan vazifesini ihmal eden biri, kesinlikle yapısal konumundan aşağı düşecektir.'"

Prabhupāda: Evet.

ya eṣāṁ puruṣaṁ sākṣād
ātma-prabhavam īśvaram
na bhajanty avajānanti
sthānād bhraṣṭāḥ patanty adhaḥ
(SB 11.5.3)

Bu çok hoş bir örnek. Bhāgavata bizlerin hepimizin Yüce Olanın önemli parçaları olduğumuzu söyler. Yüce Olana hizmet etmezsek, o zaman tayin edilmiş yerimizden aşağı düşeriz. Nedir o? Aynı örnek verilebilir, şöyle ki bu parmak hastalanırsa ve bedenin tümüne hizmet veremezse, sadece acı verir. Önemli parça olmanın diğer bir yönü - anlamaya çalışın. Önemli parça düzenli olarak hizmet veremezse, bu acı verdiği anlamına gelir. O halde Yüce Rab'ba hizmet vermeyen herhangi biri, Yüce Rab'ba yalnızca acı veriyordur. Yalnızca sıkıntı veriyordur. Bu nedenle ıstırap çekmek zorundadır. Tıpkı devletin kanunlarına uymayan herhangi bir adam gibi, sadece hükümede acı verir ve bir suçlu olması muhtemeldir. "Çok iyi bir adamım," diye düşünebilir ama devletin kanunlarını çiğniyorsa, yalnızca devlete işkence ediyordur. Bu basit. O halde her kim hizmet etmiyorsa, Tanrıya hizmet etmeyen her canlı varlık, acı verir. Acı verdiği için de Kṛṣṇa gelir. O acıyı hisseder. Acı verirsek, bu günahtır. Aynı örnek. Sthānād bhraṣṭāḥ patanty adhaḥ. Ve bir şey acı verir vermez... Bu hükümetin tüm bu acı veren vatandaşları hapishanede tutmasına benzer. Biraya toplar. "Burada yaşayın, siz hepiniz saçma sapansınız, suçlusunuz. Burada yaşayın. Açık devlette rahatszlık vermeyin." Benzer şekilde Tanrının kanunlarını çiğnemiş olan tüm bu suçlular, Rab'ba sırf acı vermiş olanlar, bu maddi dünyaya konur. Bunların hepsi. Ve, sthānād bhraṣṭāḥ patanty adhaḥ, tayin edilmiş yerden aşağı düşer. Aynı parmağınızın yalnızca acı verdiği örnekte olduğu gibi, doktor tavsiye eder, "Ah, Bayım, artık parmağınızın kesilmesi gerek. Aksi halde tüm bedeni kirletecek." Yani sthānād bhraṣṭāḥ, tayin edilmiş yerden düşmüştür. Dolayısıyla biz düştük. Tanrı bilincinin prensiplerine baş kaldırmakla, düştük. Öyleyse özgün pozisyonumuzu yeniden canlandırmak istiyorsak, tekrardan o hizmet tutumu içerisine yerleştirilmeliyiz. Bu en mükemmel çaredir. Aksi halde acı çekeceğiz ve Tanrı da bizden sebep acı çekiyor olacak. Oğlunuz iyi değilse, sizin de oğlunuzun da ıstırap çekmesine benzer. Benzer şekilde, hepimiz Tanrının oğullarıyız. Yani bizim canımız yanıyorsa, Tanrının da canı yanıyor. En iyi şey özgün Kṛṣṇa bilincimizi canlandırmak ve Rab'bın hizmetiyle meşgul olmaktır. Bu doğal yaşamdır ve ruhsal gökyüzünde ya da Goloka-Vṛndāvan'da mümkündür. Devam et.