TR/Prabhupada 1056 - Krişna Bilinci Hareketi Ruhsal Düzlemdedir, Beden, Zihin ve Aklın Üzerindedir



750522 - Conversation B - Melbourne

Prabhupāda: Hindistan'da hâlâ daha, bir kimsenin çok iyi bir bahçesi ya da çiçekleri varsa, biri gidecek olursa, "Bayım, bahçenizden Tanrıya ibadet etmek için biraz çiçek toplamak istiyorum," "Evet, alabilirsiniz." Çok memnun olurlar.

Raymond Lopez: Bu adamın, onun geçimi o çiçeklere bağlı ve ben... Sanırım onun sahip oldukları ne yaık ki onun için çok daha önemliydi.

Wally Strobes: Komik bir hikaye. Onun komik bir devamı var, ve o da çiçeklerin fidanlık işleten iki adam tarafından alınmış olduğu. Ve biz nihayetinde eve gelebilmek için bir temyiz başvurusu atlattık. Ama temyiz başvurusu çıkmadan hemen öncesinde, çocukların özel bitkilerinden ötürü sizin bu dışarda ki seraya ihtiyacı oldu.

Śrutakīrti: Tulasī.

Wally Strobes: Ve seralar hakkında hiç birşey bilmiyorlardı. Dolayısıyla etrafta dolanıyorlardı ve bir tanesi dedi ki "Gidip seralar hakkında birşeyler öğrenelim. Ah, güzel bir fidanlık var." (gülüşme) Böyelece araba yanaşıyor, anlıyorsunuz. Adanan dışarı çıkıyor ve diyor ki, "Afedersiniz bayım ama biz seralarla ilgileniyoruz." Diyor ki, "Lütfen arazimden çıkıp gider misiniz?" Aynı fidanlık. (gülüşme) Alanda iki yüz fidanlık vardı. Tam da o özel olanı seçmiş.

Prabhupāda: Ama insanlar Tanrı bilinçli olsaydı, hoş görürlerdi, "Ah, Tanrının hizmeti için gelmişler. Peki, alabilirsiniz." Bu yüzden ilk iş insanları Tanrı bilinçli yapmak. O zaman herşey düzelir. Yasyāsti bhaktiḥ... Bhāgavata'da bir dize var:

yasyāsti bhaktir bhagavaty akiñcanā
sarvair guṇais tatra samāsate surāḥ
harāv abhaktasya kuto mahad-guṇā
manorathenāsati dhāvato bahiḥ
(SB 5.18.12)

Anşamı şu, "Tanrı bilinçli olan biri, bir adanan, tüm iyi niteliklere sahiptir." Neyi iyi nitelik düşünüyorsak, onda vardır. Ve benzer şekilde, Tanrının adananı olmayan birinin iyi niteliği yoktur, çünkü zihinsel düzlemde dolanıp durur. Farklı düzlemler vardır. Bedensel yaşam algısı, genel olarak, "Ben bu bedenim. Bu yüzden benim işim duyuları tatmin etmek." Bu bedensel yaşam algısıdır. Ve diğerleri de "Ben bu beden değilim. Ben zihinim" diye düşünüyorlar. Dolayısıyla onlar da filozoflar, düşünce adamları gibi zihinsel kuramlara devam ederler. Ve bunun da üzerinde, bir takım yoga uygulaması yapan akıllı insan sınıfı var. Ve ruhsal düzlem bunun da üzeri demektir. Önce bedensel algı, sonra zihinsel, sonra entellektüel, sonra ruhsal. Yani bu Kṛṣṇa bilinci hareketi ruhsal düzlemdedir, bedenin, zihnin ve aklın üzerinde. Ama esasında, o platforma gelmeliyiz çünkü ruh canız, ne bu bedeniz ne bu zihin ne de akılız. Dolayısıyla ruhsal bilinç düzleminde olan bir kimse, herşeyleri vardır- akıl, zihnin düzgün kullanımı, bedenin düzgün kullanımı. Tıpkı bir milyoner gibi, o tüm düşük seviye mal mülke sahiptir. On rupi ya da yüz rupi veya yüz pound- herşeyi vardır. Benzer şekilde, insanları Tanrı bilincine getirmek için bir girişimde bulunursak, o zaman tüm diğer vasıflara sahip olur: bedene nasıl bakacağına, zihni nasıl kullanacağına, aklını nasıl kullanacağına, herşeye. Lakin herkesin Tanrı bilinçli olması mümkün değil. Bu mümkün değil öünkü farklı dereceler var. Ancak en azından bir insan sınıfı toplumda ideal, Tanrı biliçli kalmalı. Aynı bizim olağan yaşamımızda avukatlara ihtiyacımız olması, mühendise ihtiyacımız olması, doktora ihtiyacımız olması, bir çoklarına ihtiyacımız olduğu gibi; benzer şekilde toplumda tamamen Tanrı bilinçli ve ideal olan bir insan sınıfı olmalı. Gerekli olan budur.