TR/Prabhupada 0597 - Hayattan Keyif Almak İçin Çok Çalışıyoruz: Difference between revisions

(Created page with "<!-- BEGIN CATEGORY LIST --> Category:1080 French Pages with Videos Category:Prabhupada 0597 - in all Languages Category:FR-Quotes - 1972 Category:FR-Quotes - Le...")
 
(Vanibot #0023: VideoLocalizer - changed YouTube player to show hard-coded subtitles version)
 
Line 1: Line 1:
<!-- BEGIN CATEGORY LIST -->
<!-- BEGIN CATEGORY LIST -->
[[Category:1080 French Pages with Videos]]
[[Category:1080 Turkish Pages with Videos]]
[[Category:Prabhupada 0597 - in all Languages]]
[[Category:Prabhupada 0597 - in all Languages]]
[[Category:FR-Quotes - 1972]]
[[Category:TR-Quotes - 1972]]
[[Category:FR-Quotes - Lectures, Bhagavad-gita As It Is]]
[[Category:TR-Quotes - Lectures, Bhagavad-gita As It Is]]
[[Category:FR-Quotes - in India]]
[[Category:TR-Quotes - in India]]
[[Category:FR-Quotes - in India, Hyderabad]]
[[Category:TR-Quotes - in India, Hyderabad]]
<!-- END CATEGORY LIST -->
<!-- END CATEGORY LIST -->
<!-- BEGIN NAVIGATION BAR -- DO NOT EDIT OR REMOVE -->
{{1080 videos navigation - All Languages|Turkish|TR/Prabhupada 0596 - Ruh Parçalara Ayrılamaz|0596|TR/Prabhupada 0598 - Tanrı'nın Ne Kadar Büyük Olduğunu Anlayamayız. Bu Bizim Aptallığımız|0598}}
<!-- END NAVIGATION BAR -->
<!-- BEGIN ORIGINAL VANIQUOTES PAGE LINK-->
<!-- BEGIN ORIGINAL VANIQUOTES PAGE LINK-->
<div class="center">
<div class="center">
Line 15: Line 18:


<!-- BEGIN VIDEO LINK -->
<!-- BEGIN VIDEO LINK -->
{{youtube_right|QCy7uU_nmzM|La conscience de Krishna n’est pas une chose facile à obtenir - cela nécessite que vous vous abandonniez - Prabhupāda 0597}}
{{youtube_right|w78tRoGxxR4|Hayattan Keyif Almak İçin Çok Çalışıyoruz - Prabhupāda 0597}}
<!-- END VIDEO LINK -->
<!-- END VIDEO LINK -->


<!-- BEGIN AUDIO LINK (from English page -->
<!-- BEGIN AUDIO LINK (from English page -->
<mp3player>http://vaniquotes.org/w/images/721127BG-HYD_clip04.mp3</mp3player>
<mp3player>https://s3.amazonaws.com/vanipedia/clip/721127BG-HYD_clip04.mp3</mp3player>
<!-- END AUDIO LINK -->
<!-- END AUDIO LINK -->


Line 27: Line 30:


<!-- BEGIN TRANSLATED TEXT (from DotSub) -->
<!-- BEGIN TRANSLATED TEXT (from DotSub) -->
Les, chaque être vivant cherche à régner sur la nature matérielle. C'est ça sa maladie. Il veut régner. C'est un serviteur, mais artificiellement, il veut devenir un Seigneur. C'est ça la maladie. Tout le monde... En fin de compte, quand il ne parvient pas à dominer le monde matériel, il dit, "Oh, ce monde matériel est faux. Maintenant, je vais faire un avec le Suprême." Brahma satyaṁ jagan mithyā. Mais parce que l'âme spirituelle est une partie intégrante de Kṛṣṇa, donc par nature, elle est joyeuse. Elle est à la recherche de la joie. Chacun de nous, nous travaillons si dur afin de trouver un peu de plaisir dans la vie.  
Her canlı varlık maddi doğaya hükmetmeye çalışıyor. Hastalığı bu. Hükmetmek istiyor. O hizmetkar ama yapay bir şekilde Efendi olmak istiyor. Hastalık bu. Herkes... En nihayetinde, maddi doğaya hükmetmeyi başaramadığında, der ki, "Ah bu maddi dünya sahte. Artık Yüce ile bir olayım. Brahma satyaṁ jagan mithyā." Lakin ruh can Kṛṣṇa'nın önemli bir kısmı olduğundan, doğasından ötürü, sevinç doludur. Neşe peşinde koşar. Her birimiz biraz yaşam keyfi bulmak için çok çalışıyoruz. Dolayısıyla o yaşam keyfine ruhsal nurda sahip olunamaz. Bu yüzden Śrīmad-Bhāgavatam'dan bu bilgiyi ediniyoruz, āruhya kṛcchreṇa paraṁ padam ([[Vanisource:SB 10.2.32|SB 10.2.32]]). Kṛcchreṇa, ağır güçlükler ve kerafetler geçirdikten sonra kişi Brahman nuruna karışabilir. Sāyujya-mukti. Buna sāyujya-mukti denir. Sāyujya, karışmak. Yani āruhya kṛcchreṇa paraṁ padam. Kişi o noktaya erişse bile, Brahman varoluşuna karışmakla, ağır güçlükler ve kefaretlerin ardından yine de düşerler. Patanty adhaḥ. Adhaḥ yeniden bu maddi dünyaya gelmek demektir. Āruhya kṛcchreṇa paraṁ padaṁ tataḥ patanty adhaḥ ([[Vanisource:SB 10.2.32|SB 10.2.32]]). Neden düşerler? Anādṛta-yuṣmad-aṅghrayaḥ. Asla Tanrının bir kişi olduğuna katılmayacaklardır. Asla katılmayacaklar. Onların minik beyinleri Tanrının, Yüce'nin bir kişi olabileceğine alışamıyor. Çünkü kendisinin ya da diğerlerinin kişi olduğu deneyimine sahip. Tanrı sizin benim gibi bir insansa, o zaman nasıl evren, sayısız evrenler yaratabilir ki? Bu sebeple Tanrının Yüce Şahsiyeti'ni anlamak yeterli derecede dindar faaliyet gerektirir. Bhagavad-gītā'da, bahūnāṁ janmanām ante ([[Vanisource:BG 7.19 (1972)|BG 7.19]]) denir. Gayrişahsi felsefi şekilde tahminlerde bulunduktan sonra, kişi olgunlaştığı zaman, bahūnāṁ janmanām ante jñānavān, gerçekten bilge olduğu zaman,... Yüce Mutlak Gerçeğin kişi, sac-cid-ānanda-vigraha (Bs. 5.1) olduğunu anlayana kadar, ... brahmeti paramātmeti bhagavān iti śabdyate. Bhagavān. Şu... vadanti tat tattva-vidas tattvaṁ yaj jñānam advayam ([[Vanisource:SB 1.2.11|SB 1.2.11]]). Bu Śrīmad-Bhāgavata'da bir ifade: "Mutlak Gerçeği bilenler, onlar Brahman'ı, Paramātmā 'yı and Bhagavān, onların bir olduğunu bilir. Bu sadece farklı anlayış evreleridir." Uzaktan bir tepeyi görürseniz, gayrişahsi, puslu, bulanık birşey bulacak olmanıza benzer. Yine de ileri giderseniz, o zaman yeşilimsi birşey görebilirsiniz. Ve gerçekten tepenin içine girerseniz, orada bir sürü hayvanlar, ağaçlar, insanlar göreceksinizdir. Benzer şekilde, Mutlağı uzak bir yerden ya da uzaktan anlamaya çalışanlar, onlar spekülasyonla gayrişahsi Brahman'ın farkına varıyor. Yine de ilerleyenler, yogiler, yerleşik yönünü görebiliyor. Dhyānāvasthita-tad-gatena manasā paśyanti yaṁ yoginaḥ ([[Vanisource:SB 12.13.1|SB 12.13.1]]). Dhyāna avasthita, kendi içlerinde yerleşik olduğunu görebilirler. Bu Paramātmā özelliğidir. Ve adanan olanlar, Kṛṣṇa'yı, Tanrının Yüce Şahsiyeti'ni göz göze, karşılıklı görebilirler. Nityo nityānāṁ cetanaś cetanānām (Kaṭha Upaniṣad 2.2.13).
 
Donc ce plaisir de la vie ne peut pas être acquis dans la radiance spirituelle. Par conséquent, dans le Śrīmad-Bhāgavatam nous avons cette information, que: "āruhya kṛcchreṇa paraṁ padam" ([[Vanisource:SB 10.2.32|SB 10.2.32]]). Kṛcchreṇa, après avoir pratiquer de sévères austérités et pénitences, on peut se fondre dans la radiance du Brahmane. Sāyujya-mukti. Ceci est appelé sāyujya-mukti. Sāyujya: fusionner. Donc āruhya kṛcchreṇa paraṁ padam. Même si on arrive jusque-là, à se fondre dans l'existence du Brahmane après de sévères austérités et des pénitences, de nouveau, ils retombent. Patanty adhaḥ. Adhaḥ signifie reviens encore dans ce monde matériel. Āruhya kṛcchreṇa paraṁ padaṁ tataḥ patanty adhaḥ ([[Vanisource:SB 10.2.32|SB 10.2.32]]). Pourquoi tombent-ils? Anādṛta-yuṣmad-aṅghrayaḥ. Ils n'admettront jamais que Dieu est une personne. Ils ne seront jamais d'accord. Leur cerveau minuscule ne peut pas s’accommoder du fait que Dieu, le Suprême, puisse être une personne. Parce qu'il a l'expérience de la personne par lui-même, ou par les autres. Si Dieu est une personne comme vous et moi, alors comment Il peut créer l'univers, d'innombrables univers?  
 
Par conséquent, pour comprendre Dieu la Personne Suprême, cela requiert suffisamment d'activités pieuses. Dans la Bhagavad-gītā il est dit, bahūnāṁ janmanām ante ([[Vanisource:BG 7.19|BG 7.19]]). Après avoir spéculer de manière philosophiquement impersonnelle, quand on est mature, bahūnāṁ janmanām ante jñānavān, quand en fait il est sage... Tant qu'il ne peut pas comprendre que la Suprême Vérité Absolue est une personne, sac-cid-ānanda-vigraha... (Bs 5.1). brahmeti paramātmeti bhagavān iti śabdyate. Bhagavān. Que... vadanti tat tattva-vidas tattvaṁ yaj jñānam advayam ([[Vanisource:SB 1.2.11|SB 1.2.11]]). C'est une affirmation dans le Śrīmad-Bhāgavata: "Ceux qui connaissent la Vérité Absolue, ils savent que le Brahmane, Paramātmā and Bhagavān, ne sont qu'un. Ce sont seulement des phases de compréhension différentes." Tout comme si vous voyiez une colline à partir d'un endroit éloigné, vous la trouverez impersonnelle, brumeuse, quelque chose de nuageux. Si vous allez toujours de l'avant, alors vous pourrez voir que c'est quelque chose de verdâtre. Et si vous allez en fait sur la colline, vous verrez qu'il y a tellement d'animaux, des arbres, des hommes. De même, ceux qui essaient de comprendre l'Absolu d'un endroit distant ou de loin, ils ne se rendent compte, par la spéculation, que du Brahmane impersonnel. Ceux qui sont encore en avant, les yogis, ils peuvent voir l'aspect localisé. Dhyānāvasthita-tad-gatena manasā paśyanti yaṁ yoginaḥ ([[Vanisource:SB 12.13.1|SB 12.13.1]]). Ils peuvent voir, dhyāna avasthita, localisé à l'intérieur d'eux-même. C'est le côté Paramātmā. Et ceux qui sont dévots, ils voient Kṛṣṇa, Dieu la Personne Suprême, les yeux dans les yeux, d'une personne à l'autre. Nityo nityānāṁ cetanaś cetanānām (Kaṭha Upaniṣad 2.2.13).
<!-- END TRANSLATED TEXT -->
<!-- END TRANSLATED TEXT -->

Latest revision as of 12:29, 3 October 2018



Lecture on BG 2.23 -- Hyderabad, November 27, 1972

Her canlı varlık maddi doğaya hükmetmeye çalışıyor. Hastalığı bu. Hükmetmek istiyor. O hizmetkar ama yapay bir şekilde Efendi olmak istiyor. Hastalık bu. Herkes... En nihayetinde, maddi doğaya hükmetmeyi başaramadığında, der ki, "Ah bu maddi dünya sahte. Artık Yüce ile bir olayım. Brahma satyaṁ jagan mithyā." Lakin ruh can Kṛṣṇa'nın önemli bir kısmı olduğundan, doğasından ötürü, sevinç doludur. Neşe peşinde koşar. Her birimiz biraz yaşam keyfi bulmak için çok çalışıyoruz. Dolayısıyla o yaşam keyfine ruhsal nurda sahip olunamaz. Bu yüzden Śrīmad-Bhāgavatam'dan bu bilgiyi ediniyoruz, āruhya kṛcchreṇa paraṁ padam (SB 10.2.32). Kṛcchreṇa, ağır güçlükler ve kerafetler geçirdikten sonra kişi Brahman nuruna karışabilir. Sāyujya-mukti. Buna sāyujya-mukti denir. Sāyujya, karışmak. Yani āruhya kṛcchreṇa paraṁ padam. Kişi o noktaya erişse bile, Brahman varoluşuna karışmakla, ağır güçlükler ve kefaretlerin ardından yine de düşerler. Patanty adhaḥ. Adhaḥ yeniden bu maddi dünyaya gelmek demektir. Āruhya kṛcchreṇa paraṁ padaṁ tataḥ patanty adhaḥ (SB 10.2.32). Neden düşerler? Anādṛta-yuṣmad-aṅghrayaḥ. Asla Tanrının bir kişi olduğuna katılmayacaklardır. Asla katılmayacaklar. Onların minik beyinleri Tanrının, Yüce'nin bir kişi olabileceğine alışamıyor. Çünkü kendisinin ya da diğerlerinin kişi olduğu deneyimine sahip. Tanrı sizin benim gibi bir insansa, o zaman nasıl evren, sayısız evrenler yaratabilir ki? Bu sebeple Tanrının Yüce Şahsiyeti'ni anlamak yeterli derecede dindar faaliyet gerektirir. Bhagavad-gītā'da, bahūnāṁ janmanām ante (BG 7.19) denir. Gayrişahsi felsefi şekilde tahminlerde bulunduktan sonra, kişi olgunlaştığı zaman, bahūnāṁ janmanām ante jñānavān, gerçekten bilge olduğu zaman,... Yüce Mutlak Gerçeğin kişi, sac-cid-ānanda-vigraha (Bs. 5.1) olduğunu anlayana kadar, ... brahmeti paramātmeti bhagavān iti śabdyate. Bhagavān. Şu... vadanti tat tattva-vidas tattvaṁ yaj jñānam advayam (SB 1.2.11). Bu Śrīmad-Bhāgavata'da bir ifade: "Mutlak Gerçeği bilenler, onlar Brahman'ı, Paramātmā 'yı and Bhagavān'ı, onların bir olduğunu bilir. Bu sadece farklı anlayış evreleridir." Uzaktan bir tepeyi görürseniz, gayrişahsi, puslu, bulanık birşey bulacak olmanıza benzer. Yine de ileri giderseniz, o zaman yeşilimsi birşey görebilirsiniz. Ve gerçekten tepenin içine girerseniz, orada bir sürü hayvanlar, ağaçlar, insanlar göreceksinizdir. Benzer şekilde, Mutlağı uzak bir yerden ya da uzaktan anlamaya çalışanlar, onlar spekülasyonla gayrişahsi Brahman'ın farkına varıyor. Yine de ilerleyenler, yogiler, yerleşik yönünü görebiliyor. Dhyānāvasthita-tad-gatena manasā paśyanti yaṁ yoginaḥ (SB 12.13.1). Dhyāna avasthita, kendi içlerinde yerleşik olduğunu görebilirler. Bu Paramātmā özelliğidir. Ve adanan olanlar, Kṛṣṇa'yı, Tanrının Yüce Şahsiyeti'ni göz göze, karşılıklı görebilirler. Nityo nityānāṁ cetanaś cetanānām (Kaṭha Upaniṣad 2.2.13).