TR/Prabhupada 0154 - Silahlarınızı Daima Keskin Tutun
Room Conversation -- May 7, 1976, Honolulu
Tamāla Kṛṣṇa: Back to Godhead dergisinde Marx ile ilgili olan makalenizde, ona saçma diyorsunuz, Marxizme saçmalık diyorsunuz. Prabhupāda: Evet, felsefesi nedir? Dialektik? Tamāla Kṛṣṇa: Dialektik materyalism. Prabhupāda: Biz de Dialektik Spiritüellik yazdık. Hari-śauri: Harikeśa'nın. Prabhupāda: Harikeśa Tamāla Kṛṣṇa: Evet o okumuştu bize. Bazen Doğu Avrupa'da sanırım vaaz veriyor. Bir rapor var. Size yazdı mı? Prabhupāda: Evet. Onu duydum ama iyi gidiyor mu? Tamāla Kṛṣṇa: Rapordan anladığım kadarıyla arada bir doğu Avrupa ülkelerine gidiyor. Daha çok İngiltere, Almanya ve İskandinav ülkelerine odaklanıyor. Bir grubu var ve konuşmalar düzenleyip kitap dağıtıyorlar. Ve bazen başka hangi ülkelere gidiyor? Adanan: Çekoslovakya, Macaristan, Budapeşte. Tamāla Kṛṣṇa: Bazen komünist Avrupa ülkelerine gidiyor. Adanan: Minibüslerinin altına sahte tabanlar yapıp kitapları onların altına saklıyorlar ki sınırda görülmesinler. Minibüsün altı sizin kitaplarınızla dolu. Ülke sınırlarına girince sizin kitaplarınızı öğrencilere dağıtıyorlar. Tamāla Kṛṣṇa: Devrim. Prabhupāda: Bu çok hoş. Adanan: Dedi ki bazen o konuşurken, tercüman onun söylediklerini tam çevirmiyormuş çünkü... Tamāla Kṛṣṇa: Bazen unutuyor - genelde çok dikkatli konuşuyor - kelimelerini seçiyor. Ama bir ya da iki kez, direk Kṛṣṇa bilinci ile ilgili konuştu ve tercüman ona baktı ve söylediklerini yerel dile çevirmedi. Bazen unutuyor ve Kṛṣṇa'dan Tanrı'nın Yüce Zatı diye bahsediyor, ve tercüman aniden ona bakıyor. Genelde o üstünü kapatıyor. Prabhupāda: Çok iyi iş yapmış. Tamāla Kṛṣṇa: Buna uygun bir kişi, çok zeki. Prabhupāda: Bu şekilde... Hepiniz zekisiniz, plan yapabilirsiniz. Amaç kitapları dağıtmak. İlk odak noktamız bu. Bhāgavata'da simgesel olarak bu bedeni ve farklı parçalarını nasıl aldığımız anlatılmış. Aynı Arjuna'nın at arabasında oturması gibi. At araba sürücüsü var, atlar ve dizginler var. Alan var, ok ve yay var. Simgesel olarak anlatılmış. Bunlar Kṛṣṇa Bilinci düşmanlarını öldürmek için kullanılabilir ve sonra tüm bu araç gereçleri, at rabasını bırakabilirsiniz, biz... Aynı savaştan sonra, zafer kazanınca ancak, o zaman onları öldürmeniz gibi. Benzer şekilde, beden burada, zihin burada, duyular burada. Onu bu maddi varoluşu fethetmek için kullanın. Ve sonra bu bedenden vazgeçin ve geri eve dönün. Tamāla Kṛṣṇa: Adanan da, demek istediğim aynı sizin bizim daha ileriye gitmemiz için motive ettiğiniz gibi... Prabhupāda: Bu silahları keskinleştirmektir. Bu da anlatılıyor. Manevi öğretmene hizmet ederek, silahlarınızın hep keskin kalmasını sağlayabilirsiniz. Ve sonra Kṛṣṇa'dan yardım alın. Manevi öğretmenin kelimeleri silahınızı keskinleştirecektir. Ve yasya prasādad bhagavata... Ve manevi öğretmen mutlu olduğunda, Kṛṣṇa hemen yardım edecektir. Size güç verir. Varsayın keskin bir kılıcınız var, ama gücünüz yoksa bu kılıç ile ne yapabilirsiniz? Kṛṣṇa size güç verecektir savaşıp düşmanları öldürmeniz için. Hepsi anlatılmış. Bu yüzden Caitanya Mahāprabhu demiş ki, guru-kṛṣṇa-kṛpāya (CC Madhya 19.151), manevi öğretmenin talimatlarıyla silahlarınızı keskinleştirin ve Kṛṣṇa fethedebilmeniz için size güç verecektir. Bu simgesel açıklamayı sanırım dün akşam yaptım. Bir kıta var, acyuta bala, acyuta bala. Puṣṭa Kṛṣṇa burada mı? Hari-śauri: Puṣṭa Kṛṣṇa? Prabhupāda: Kṛṣṇa'nın askerleri, Arjuna'nın hizmetkarlarıyız. Buna göre hareklet etmelisiniz, o zaman düşmanları yok edebilirsiniz. Sayıları yüzlerce kat çok olsa da güçleri yok. Aynı Kurular ve Pāṇḍavalar gibi. Güçleri yok, yatra yogeśvaraḥ kṛṣṇaḥ (BG 18.78). Kṛṣṇa'yı yanınızda tutun ve her şey başarıya ulaşacaktır. Tatra śrīr vijayo.