TR/Prabhupada 0035 - Bu Bedende İki Canlı Var

Revision as of 09:28, 6 April 2015 by Asli (talk | contribs) (Created page with "<!-- BEGIN CATEGORY LIST --> Category:1080 Turkish Pages with Videos Category:Prabhupada 0035 - in all Languages Category:TR-Quotes - 1975 Category:TR-Quotes - L...")
(diff) ← Older revision | Latest revision (diff) | Newer revision → (diff)


Invalid source, must be from amazon or causelessmery.com

Lecture on BG 2.1-11 -- Johannesburg, October 17, 1975

Şimdi, Kṛṣṇa guru pozisyonunu aldı ve öğretmeye başladı. Tam uvāca hṛṣīkeśaḥ. Hṛṣīkeśa..., Kṛṣṇa'nın diğer ismi Hṛṣīkeśadır. Hṛṣīkeśa, hṛṣīka īśa demektir. Hṛṣīka duyular anlamına gelir,ve īśa, efendi anlamındadır. Bu nedenle Kṛṣṇa bizim duyularımızın efendisidir, herkesin duyularının efendisidir. Bu Onüçüncü Bölümde açıklanacak, kṣetra-jñaṁ cāpi māṁ viddhi sarva-kṣetreṣu bhārata (BG 13.3). Bu bedende iki canlı yaşamaktadır. Biri benim kendim, bireysel ruh olan ātmā; ve diğeri de Kṛṣṇa, Paramātmā. Īśvaraḥ sarva-bhūtānāṁ hṛd-deśe arjuna tiṣṭhati ([[Vanisource:BG 18.61|BG 18.61]). Bu yüzden asıl sahip olan Paramātmā'dır. Bana kullanma şansı verildi, o yüzden benim duyularım, sözde benim olan duyularım, onlar bana ait değiller. Elimi ben yaratmadım. Bu el Tanrı tarafından ya da Kṛṣṇa tarafından, bu maddi doğa aracılığıyla yaratıldı, ve yemek yemem, bir şeyler toplamam, kendi amaçlarıma göre kullanmam için bana verildi. Ama aslında bu benim elim değil. Yoksa, bu el hareket edemez hale geldiğinde, "benim elim" olduğunu iddia ediyorum - onu kullanamıyorum çünkü elin gücü sahibi tarafından geri alınmış durumdadır. Tıpkı bir evde, kiralık bir evde yaşıyor olmanız gibi.. Eğer evin sahibi sizi çıkarırsa, orada yaşayamazsınız.. Onu kullanamazsınız. Benzer bir şekilde, biz bu bedeni bedenimizin gerçek sahibi, Hṛṣīkeśa burada kalmamıza izin verdiği sürece kullanabiliriz. Bu nedenle Kṛṣṇa'nın adı Hṛṣīkeśa'dır. Ve bu Kṛṣṇa bilinci hareketi bizim duyularımızın Kṛṣṇa'dan geldiğini kabul ettiğimiz anlamına geliyor. Kṛṣṇa için kullanılmalıdır. Kṛṣṇa için kullanmak yerine biz kendi duyu tatminimiz için kullanıyoruz. Bu bizim yaşamımızın acınası durumudur. Kira ödemek zorunda olduğunuz bir yerde yaşıyor olmanız gibi, ama kirayı ödemezseniz - bunun sizin malınız olduğunu zannederseniz - o zaman sorun çıkar. Benzer şekilde Hṛṣīkeśa'nın anlamı gerçek mal sahibinin Kṛṣṇa olduğudur. Bana bu mülk verildi. Bu Bhagavad-gītā' da belirtilmiştir.

īśvaraḥ sarva-bhūtānāṁ
hṛd-deśe 'rjuna tiṣṭhati
bhrāmayan sarva-bhūtāni
yantrārūḍhāni māyayā
(BG 18.61)

Yantra: bu bir makina. Bu makine bana Kṛṣṇa tarafından verildi çünkü ben, "Eğer bir insan bedenine sahip olursam, bu şekilde zevk alabilirim" diye arzuladım. O yüzden Kṛṣṇa isteğinizi yerine getirir: "Pekala." Ve eğer "Başka bir hayvanın kanını direkt olarak emebileceğim bir makinen olursa," diye düşünürsem Kṛṣṇa da "Peki" der, "sen bir kaplan bedeni makinesi al ve onu kullan." Yani bu sürekli devam ediyor. Bu nedenle Onun adı Hṛṣīkeśa. Ve biz şunu doğru şekilde anladığımızda "Bu bedenin sahibi ben değilim. Bedenimin sahibi Kṛṣṇa. Ben duyu tatminim için kullanmak üzere belli bir beden tipi istedim. O da bana verdi ve ben mutlu değilim. Bu yüzden bu makineyi nasıl sahibi için kullanacağımı öğrenmem gerek" dediğimizde, buna bhakti denir. Hṛṣīkeṇa hṛṣīkeśa-sevanaṁ bhaktir ucyate (CC Madhya 19.170). Ne zaman ki bu duyular - çünkü Kṛṣṇa duyuların sahibidir- O bu bedenin sahibidir - dolayısıyla bu bedenden Kṛṣṇa'nın hizmetinde kullanmak üzere yararlanılırsa, bu hayatımızın mükemmelliyetidir.