TR/Prabhupada 0112 - Birşey Sonucuna Göre Değerlendirilir

Revision as of 11:33, 20 April 2015 by Ahmet (talk | contribs) (Created page with "<!-- BEGIN CATEGORY LIST --> Category:1080 Turkish Pages with Videos Category:Prabhupada 0112 - in all Languages Category:TR-Quotes - 1971 Category:TR-Quotes - C...")
(diff) ← Older revision | Latest revision (diff) | Newer revision → (diff)


Invalid source, must be from amazon or causelessmery.com

Television Interview -- July 29, 1971, Gainesville

Muhabir: Efendim, dediğim gibi, bu ülkeye 1965 yılında manevi öğretmeninizin talimatı üzerine geldiniz. Bu arada, manevi öğretmeniniz kim? Prabhupada: Manevi öğretmenim Om Visnupada Paramahamsa Bhaktisiddhanta Sarasvati Gosvami Prabhupada idi. Muhabir: Önceden konuştuğumuz bu gurular zincirinde, Krsna'nın kendisine kadar geri giden bu zincirde, sizin manevi öğretmeniniz sizden bir önceki miydi? Prabhupada: Evet. Gurular zinciri 5,000 yıldan beri Krsna'dan bize geliyor. Muhabir: Manevi öğretmeniniz hala hayatta mı? Prabhupada: Hayır. 1936'da vefat etti. Muhabir: O zaman bu zamanda dünyada hareketin başında siz varsınız demek doğru olur mu? Prabhupada: Bir çok Godbrother'ım var, ama özellikle ben baştan beri bunu yapmak için görevlendirilmiştim. Ben de manevi öğretmenimi memnun etmeye çalışıyorum. O kadar. Muhabir: Bu ülkeye, Amerika Birleşik Devletleri'ne gönderildiniz. Burası sizin alanınız. Doğru mu? Prabhupada: Benim alanım, o demişti ki " Git ve İnglizce konuşan halka bu felsefeyi anlat." Muhabir: İngilizce konuşan dünyaya. Prabhupada: Evet. Özellikle batı dünyası. Evet. Bana böyle dedi. Muhabir: Efendim bu ülkeye geldiğinizde 15,16 sene önce ve ... Prabhupada: Hayır, hayır 15,16 sene değil. Muhabir: Beş, altı sene önce. Afedersiniz. Dünyanın bu bölgesine geldiğinizde, din olmayan bir yere gelmemiştiniz, biliyorsunuz. Amerika Birleşik Devletleri'nde bir çok din var, ve bence bu ülkedeki insanlar inanmayı seviyorlar, ve çoğunlukla dindar insanlar, Tanrı'ya inanıyorlar, ve bir çeşit dini ifadeye adanıyorlar. Ve sizin ne düşündüğünüzü merak ediyorum. Buraya gelerek burada halihazırda var olan dini ifadeye kendi felsefenizi de eklemeyi mi düşünüyordunuz? Prabhupada: Evet. Bu ülkeye ilk geldiğimde Butler'da Hintli bir arkadaşımın misafiri oldum. Muhabir: Pennsylvania'da. Prabhupada: Pennsylvania'da. Evet. Küçük bir yer olmasına rağmen o kadar çok kilise olması beni memnun etmişti. Muhabir: Çok kilise var. Evet. Evet. Prabhupada: Evet. Çok kilise var. Ve ben orada bir çok kilisede konuşma yaptım. Ev sahibim ayarladı. Buraya başka bir dini süreci yenmek amacıyla gelmedim. Amaç bu değildi. Bizim misyonumuz Lord Caitanya'nın misyonu, yani herkese Tanrı'yı sevmeyi öğretmek, hepsi bu kadar. Muhabir: Peki efendim sorabilir miyim, sizin öğrettiğiniz Tanrı sevgisinin, bu ülkede zaten uygulanmakta olan Tanrı sevgisi öğretisinden, batılı ülkelerde uygulanmış olan öğretilerden nasıl daha farklı ya da belki daha iyi olduğunu düşünüyordunuz ya da hala düşünüyorsunuz? Prabhupada: Bu gerçek. Biz Lord Caitanya'nın adımlarını takip ediyoruz. Vedik literatür otoritesine göre bizim tarafımızdan O Krsna'nın kendisi olarak kabul ediliyor. Muhabir: Hangi Lord o? Prabhupada: Lord Caitanya. Muhabir: Ah evet. Beşyüz yıl önce Hindistan'a gelen değil mi? Prabhupada: Evet. O kendisi Krsna'dır ve bize Krsna'yı nasıl seveceğimizi öğretti. Bu sebeple Onun süreci en yetkilidir. Aynı sizin bu kurumda yetkili olmanız gibi . Biri bir şey yapıyorsa, ve ona gidip kişisel olarak " böyle yap" diye öğretirseniz, bu yetkilidir. Yani Tanrı bilincinde olmayı, Tanrı'nın kendisi öğretiyor. Aynı Bhagavad-gita'daki gibi, Krsna Tanrı'dır. Ve Kendisi hakkında konuşuyor. Ve sonunda diyor ki " Sadece bana teslim ol. İdaren bende." Ama insanlar yanlış anlıyorlar. Bu yüzden Krsna, Lord Caitanya olarak insanlara teslim olmayı öğretmek için geldi. Lord Caitanya'nın adımlarını takip ettiğimiz için, bu yol o kadar yüce ki Krsna'yı hiç bilmeyen yabancılar bile ona teslim oluyorlar. Bu yol çok kuvvetli. Benim amacım buydu. " Bu din bu dinden daha iyi," ya da " Benim yolum daha iyi." demiyoruz. Sonuca bakarak görmek istiyoruz. Sanskritçe'de bir kelime vardır, phalena pariciyate. Bir şey sonucuna bakarak yargılanır. Muhabir: Bir şey sonucuna...? Prabhupada: göre yargılanır. Muhabir: Ah, evet. Prabhupada: Ben benim yolum iyi derim. sen de kendi yolunun iyi olduğunu söylersin, ama sonuca göre karar veririz. Bu... Bhagavata der ki bir din kişiye Tanrı'yı sevdiriyorsa iyidir.