TR/Prabhupada 0187 - Daima Parlak Işıkta Kalın

Revision as of 21:12, 23 April 2015 by Ahmet (talk | contribs) (Created page with "<!-- BEGIN CATEGORY LIST --> Category:1080 Turkish Pages with Videos Category:Prabhupada 0187 - in all Languages Category:TR-Quotes - 1975 Category:TR-Quotes - L...")
(diff) ← Older revision | Latest revision (diff) | Newer revision → (diff)


Invalid source, must be from amazon or causelessmery.com

Lecture on SB 2.8.7 -- Los Angeles, February 10, 1975

Böylece bu cehalet sürüp gidiyor. Bu yüzden ileriye dönük klavuz olsun diye, Parīkṣit Mahārāja şu soruyu sordu, "Canlı varlık bu bedeni, maddi bedeni nasıl aldı? Ya kendiliğinden, hiçbir sebep olmadan ya da sebepli?" Lakin sebepli... Bu açıklanacak. Bu şey değil... Sebep varsa... Tıpkı bir hastalık bulaştırırsanız, otomatik olarak hastalıktan çekeceğiniz gibi. Kendiliğinden gelecek. Bu kendiliğinden. Ama sebep size bulaşmış olmasıdır. Öyleyse bulaşmaması için dikkatli olursanız, o zaman daha aşağı bir doğum ya da ıstırap sebebinden kaçınabilirsiniz. Biz bu yüzden bu topluluğu, topluluğu başlattık. Topluluk demek burada yükselme sebebine erişeceğiniz anlamına gelir. Tıpkı bir çok topluluk, eşit insan sınıfı olduğu gibi. "Aynı tüye sahip kuşlar biraraya üşüşür." O halde işte bir topluluk. Kim buraya üşüşecek? Buraya kim gelecek? Çünkü bu topluluk kurtuluş için... İnsanlar yaşamın maddi durumundan ötürü çok ıstırap çekiyor. Kimse mutlu değil. Bu bir gerçek. Ama cehalet içinde oldukları için mutsuzluğu mutluluk olarak kabul ediyorlar. Buna māyā denir. Buna māyā denir. Yan maithunādi-gṛhamedhi-sukhaṁ hi tuccham (SB 7.9.45). Bu māyā cinsel hayatta apaçacık ortaya çıkar. Cinsel hayatını çok hoş kabul ederler ama sonrasında bir sürü sıkıntı var. Yasal ya da yasa dışı, farketmez. Yasal sıkıntı ya da yasa dışı sıkıntı, lakin sıkıntı. Her birimiz, biz biliyoruz. Bu yüzden, herşey... En kötünün iyisini yapmak için. Bu maddi bedene sahibiz. Sebebi var. Sebebi var çünkü biz zevk almak istedik ve Krişna'ya hizmet etmeyi sevmedik. Sebep bu. Kṛṣṇa-bahirmukha hañā bhoga vāñchā kare. Biz Krişna'ya hizmet ediyoruz. Demek istediğim, bu bizim mevkiimiz, doğal konumumuz Krişna'ya hizmet etmek, ama bazen şöyle arzuluyoruz: "Neden Krişna'ya hizmet edeyim ki? Neden manevi öğretmene hizmet edeyim ki? Ben zevk alayım. Ben zevk alayım." Lakin o zevk Krişna'ya hizmet ederken vardı, ama biz Krişna'dan bağımsız olarak hak sahibi olmak istedik. Düşüşün sebebi bu. Krişna'yla güzelce zevk alabilirsiniz. Resmi gördünüz, Krişna'nın gopilerle nasıl güzel dansettiğini, zevkini çıkardığını; çoban çocukların oynadığını, zevkini çıkardığını. Sizin gerçek zevkiniz, Krişna'yla. Ama Krişna olmadan, zevk almak istediğinizde o māyā. O māyādır. Öyleyse māyā hep var, ve biz... Çünkü karanlık olmazsa, aydınlığın niteliğinin kıymetini bilemezsiniz; bu yüzden Krişna karanlığı, aynı zamanda māyāyı yarattı ki böylece aydınlığın ne olduğunun kıymetini bilebilesiniz. İki şeye ihtiyaç var. Aydınlık olmadan karanlık takdir edilemez, ve karanlık... Karanlık olmadan da aydınlık takdir edilemez. Bu iki şey yan yana bulunur. Tıpkı güneş ışığı olduğu gibi gölgenin de olması, yan yana. Gölgede kalabilirsiniz, güneş ışığında durabilirsiniz. Eğer karanlıkta kalırsak, o zaman hayatımız perişan, ve eğer ışıkta, aydınlıkta kalırsak... Bu sebeple Vedik yazınlar bize şu talimatı veriyor, tamasi mā: "Karanlıkta kalma." Jyotir gama: "Işığa git." Öyleyse bu girişim, Krişna bilinci hareketi insanları karanlıktan aydınlığa getirme girişimidir. O halde bu fırsatı suistmal etmeyin. Öyle ya da böyle, bu hareketle temasa geçtiniz. Düzgün bir şekidle istifade edin. Karanlığa gitmeyin. Daima parlak ışıkta kalın. Çok teşekkürler.