TR/Prabhupada 0221 - Mayavadiler, Onlar Tanrı ile Bir Olduklarını Sanıyor

Revision as of 14:14, 29 April 2015 by Ahmet (talk | contribs) (Created page with "<!-- BEGIN CATEGORY LIST --> Category:1080 Turkish Pages with Videos Category:Prabhupada 0221 - in all Languages Category:TR-Quotes - 1974 Category:TR-Quotes - L...")
(diff) ← Older revision | Latest revision (diff) | Newer revision → (diff)


Invalid source, must be from amazon or causelessmery.com

Janmastami Lord Sri Krsna's Appearance Day -- Bhagavad-gita 7.5 Lecture -- Vrndavana, August 11, 1974

Arjuna, Kṛṣṇa'ya şu soruyu sorduğunda - " Güneş-tanrısına Bhagavad-gītā felsefesini senin öğrettiğini söylüyorsun. Nasıl inanabilirim buna?" - cevabı ise şöyleydi "İşin özü şu ki; ikimizde oradaydık, ancak sen unuttun. Ben unutmadım." Kṛṣṇa ve sıradan canlı arasındaki fark budur... O tamdır; bizler tam değiliz. Bizler eksiğiz, Kṛṣṇa'nın ufak parçalarıyız. Bundan dolayı Kṛṣṇa tarafından kontrol edilmeliyiz. Kṛṣṇa tarafından kontrol edilmeyi kabul etmiyorsak, o takdirde maddi enerji tarafından kontrol edileceğiz, bu bhūmir āpo 'nalo vāyuḥ (BG 7.4). Aslında, bizler ruhani enerjiyiz. Kṛṣṇa tarafından kontrol edilmeyi gönüllü olarak kabul etmemiz gerekir. Bu adanma hizmetidir. Bu adanma hizmetidir. Bizler ruhani enerjiyiz ve Kṛṣṇa Yüce Ruh'tur. Dolayısıyla Kṛṣṇa tarafından kontrol edilmeyi kabul edersek, o zaman ruhani dünyaya terfi ederiz. Kabul edersek. Kṛṣṇa senin azcık özgürlüğüne müdahale etmez. Yathecchasi tathā kuru (BG 18.63). Kṛṣṇa Arjuna'ya derki; "Her ne istersen, onu yapabilirsin." Bu özgürlüğe sahibiz. Bu özgürlüğün neticesinde, serbestçe tadını çıkarmak için bu maddi dünyaya geldik. Yani Kṛṣṇa bizlere özgürlük verdi, " Özgürce tadını çıkarabilirsin." Ve biz bunu yapmaya çalışıyoruz. Ancak netice şu ki, bizler darmaduman oluyoruz. Bu maddi dünyada çalışma özgürlüğü verildi bize. Herkes maddi dünyanın efendisi olmaya çalışıyor. Hiç kimse hizmetçi olmak için uğraşmıyor. Sadece bizler, Vaiṣṇavas'lar, bizker himzetçi olmaya çalışıyoruz. Karmīs ve jñānīs'ler, onlar hizmetçi olmak istemiyorlar. Onlar bizi eleşetiriyorlar "Siz Vaiṣṇavas'lar, sizde köle mentalitesi var." Evet, bizde köle mentalitesi var... Caitanya Mahāprabhu şunu öğretmiştir, gopī-bhartuḥ pada-kamalayor dāsa-dāsānudāsaḥ (CC Madhya 13.80). Bizim pozisyonumuz budur. Suni olarak " Ben efendiyim" iddiasında bulunmanın ne anlamı var? Efendi olsaydım eğer, hayranlara neden gerek olsun ki? Ben yaz sezonu etkisinin hizmetçisiyim. Aynı şekilde, kış sezonunun da hizmetçisi olacağım, çok fazla soğuk. Yani bizler her zaman hizmetçiyiz. Bundan dolayı Caitanya Mahāprabhu der ki; jīvera svarūpa haya nitya-kṛṣṇa-dāsa (Cc. Madhya 20.108-109). Aslında, bizim doğal konumumuz Kṛṣṇa'nın ebedi hizmetçisidir. Kṛṣṇa. Yüce Kontrolör'dür. Kṛṣṇa bilince hareketi varoluş amacı budur, bu aptal insanlar veya zibidiler, mūḍhāḥ... "Aptal" veya "zibidi" kelimelerini ben üretmiyorum. Kṛṣṇa tarafından söylenmiştir. Na māṁ duṣkṛtino mūḍhāḥ prapadyante narādhamāḥ (BG 7.15). O bu şekilde konuşmuştur. Göreceksiniz. Duṣkṛtinaḥ, her zaman günahkar davranışlarda bulunur ve mūḍhāḥ, ve zibidiler, tıpkı. Narādhamāḥ, insanoğlunun en alçak türü. "Oh, ve sen..? Kṛṣṇa, materyal bilim adamları hakkında hep çok kötü konuşuyorsun? Bir sürü filozof var. Onların hepsi narādhamāḥ mı?" "Evet, onların hepsi narādhamāḥ." "Ancak onlar eğitimliler." "Evet, oda öyle.." Ancak ne tür eğitim? Māyayā apahṛta-jñānāḥ: "Onların eğitimin sonu - bilgi māyā tarafından ellerinden alınmıştır." Biri ne kadar eğitimli ise, o derece de ateist'tir. Günümüzde.. Elbette, eğitim şu anlama gelmemektedir... Eğitim, anlamak anlamına gelir. Jñānī. Eğitmek, eğitimli bilgi adam anlamına gelir, eğitimli adam, jñānī. Gerçek jñānī, māṁ prapadyate anlamına gelir. Bahūnāṁ janmanām ante jñānavān māṁ prapadyate (BG 7.19). Eğitim budur. Eğitim ateist olmak anlamına gelmez, "Tanrı yoktur. Ben Tanrıyım, sen Tanrısın, herkes Tanrıdır." Bu eğitim değildir. Bu ajñāna'dır. Māyāvādīs'ler, onlar kendilerinin Tanrı ile bütün hale geldiklerine inanıyorlar. Bu eğitim değildir.