TR/Prabhupada 0415 - Altı Ay İçinde Tanrı Olacaksınız

Revision as of 23:44, 22 August 2015 by Rishab (talk | contribs) (Created page with "<!-- BEGIN CATEGORY LIST --> Category:1080 Turkish Pages with Videos Category:Prabhupada 0415 - in all Languages Category:TR-Quotes - 1968 Category:TR-Quotes - L...")
(diff) ← Older revision | Latest revision (diff) | Newer revision → (diff)


Invalid source, must be from amazon or causelessmery.com

Lecture & Initiation -- Seattle, October 20, 1968

Bu çağda yaşam süresi çok belirsiz. Her an ölebiliriz. Ama bu hayat, insan formundaki bu hayat yüce bir kazanım içindir. Nedir bu? Hayatımızın bu sefil haline kalıcı bir çözüm bulmak. Bu... Bu maddi formda, bedende olduğumuz sürece, bir bedenden diğerine geçeriz. Janma-mṛtyu-jarā-vyādhi (BG 13.9). Tekrarlanan doğum, tekrarlanan ölüm. Ruh ölümsüz, ebedidir, ama aynı sizin elbise değiştrimeniz gibi değiştirir. Bu sorunla ilgilenmiyorlar ama bu bir sorun. İnsan hayatı bu soruna çözüm bulmak içindir, ama onların ne bilgisi var ne de bu sorunları çözmeyi ciddiye alıyorlar. Eğer uzun bir yaşam süreniz olursa, o zaman biriyle tanışabilirsiniz, iyi bir arkadaşlık edinerek hayatın bu sorununa çözüm bulabilirsiniz. Ama bu da mümkün değil çünkü yaşam süremiz çok kısa. Prāyeṇa alpāyuṣaḥ sabhya kalāv asmin yuge janāḥ mandāḥ. Ve sahip olduğumuz yaşam süresini de iyi değerlendirmiyoruz. Bu hayatı hayvanlar gibi kullanıyoruz, yiyerek, uyuyarak, çiftleşerek ve savunarak. Hepsi bu. Bu çağda, biri mükellef bir şekilde yemek yiyip şöyle düşünebilir "Oh, bugünkü görevim bitti." Biri bir eşe ve iki ya da üç çocuğa bakabiliyorsa, çok büyük biri kabul ediliyor. Bir aileye bakıyor. Çünkü genelde ailesiz ve sorumluluk olmadan yaşıyorlar.

Bu çağın belirtileri bunlardır. Kısa bir hayatımız olsa da ciddi değiliz. Mandāḥ, çok yavaş. Aynı burada bizim Kṛṣṇa bilinci hareketini anlattığımız gibi. Kimse bu hareketi öğrenmek ve ne olduğunu anlamak konusunda ciddi değil. Eğer birisi ilgilenirse de kandırılmak istiyor. Benlik idrakı için ucuz ve kolay bir şey istiyorlar. Paraları var, ücretini ödemek istiyorlar, ve o da derse " Sana bir mantra vereceğim, sen bununla onbeş dakika meditasyon yap, altı ayda Tanrı olacaksın," böyle şeyleri istiyorlar. Mandāḥ manda-matayo. Manda-matayo aptal bilinç demektir. Şöyle düşünmüyorlar " Hayattaki sorunların çözümü sadece otuzbeş dolar ödeyerek satın alınabilir mi?" Çok aptal oldular. Çünkü eğer dersek hayatın sorunlarına çözüm bulmak için şu prensipleri takip etmeniz gerekir, " Oh, bu çok zor. Ben otuzbeş dolar ödeyeyim ve çözeyim, çözüm olsun." Görüyorsunuz? Kandırılmak isityorlar. Onlara manda-matayo denir. Ve düzenbazlar gelip onları kandırır. Mandāḥ sumanda-matayo manda-bhāgyā (SB 1.1.10). Manda-bhāgyā şanssız oldukları anlamına da gelir. Tanrı bile gelip Kendisi için propoganda yapıyor, " Lütfen Bana gelin." oh, onlar umursamıyorlar. Görüyorsunuz ya? Şanssızlar. Biri size gelip bir milyon dolar teklif etse ve siz de "Beğenmedim" deseniz, o zaman talihsiz olmaz mısınız? Caitanya Mahāprabhu der ki,

harer nāma harer nāma harer nāma eva kevalam
kalau nāsty eva nāsty eva nāsty eva gatir anyathā
(CC Adi 17.21)

" Benlik idrakı için sadece Hare Kṛṣṇa mantrasını söyeleyerek sonucu görebilirsiniz. " Hayır. Kabul etmeyecekler. Bu yüzden talihsizler. Eğer en iyi ve en kolay sürecin propogandasını yapıyorsanız, ama onlar kabul etmiyorlar, kandırılmak istiyorlar... Görüyorsunuz? Mandāḥ sumanda-matayo manda-bhāgyā hy upadrutāḥ (SB 1.1.10). Ve bir çok şey tarafından taciz ediliyorlar - bu Draft Board, şu pano, bu pano, şu, bu, bir çok şey. Bu onların konumu. Kısa yaşam, çok yaşam, anlamak yok, ve eğer anlamak isterlerse, kandırılmak istiyorlar, talihsizler ve huzursuzlar. Bu günlerdeki konum böyle. Amerika'da ya da Hindistan'da doğmuş olmanız fark etmez, bütün konum budur.