TR/Prabhupada 0602 - Baba Ailenin Lideridir

Revision as of 03:06, 3 August 2015 by Rishab (talk | contribs) (Created page with "<!-- BEGIN CATEGORY LIST --> Category:1080 Turkish Pages with Videos Category:Prabhupada 0602 - in all Languages Category:TR-Quotes - 1974 Category:TR-Quotes - L...")
(diff) ← Older revision | Latest revision (diff) | Newer revision → (diff)


Invalid source, must be from amazon or causelessmery.com

Lecture on SB 1.16.21 -- Hawaii, January 17, 1974

Bu soruyu Profesör Kotovsky'ye sordum. Ona şunu sordum, "Felsefe farkı nerede sizin Komunist felsefenizle bizim Kṛṣṇa bilinci felsefemiz arasında? Belli başlı bir adamı, Lenin'i ya da Stalin'i kabul etmek zorundasınız, ve bizde belli başlı bir adamı, ya da Tanrıyı, Kṛṣṇa'yı seçtik. O halde siz Lenin'in ya da Stalin'in veya Molotov'un ya da bunun veya şunun emirlerini takip ediyorsunuz. Biz Kṛṣṇa'nın felsefesini ya da talimatını takip ediyoruz. Dolayısıyla prensipte, fark nerede? Hiç bir fark yok." Yani profesör buna cevap veremedi. Günlük işlerinizi başka biri tarafından dikte edilmediği sürece yerine getiremiyorsunuz. Bu kabul edilmeli.

O halde bu doğa kanunu. Yani nityo nityānāṁ cetanaś cetanānām (Kaṭha Upaniṣad 2.2.13). O halde neden yüce otoriteyi kabul etmiyorsunuz? Bu ast otorite... Başka birini liderimiz olarak kabul etmek zorundayız. Lidersiz yaşayabilmek mümkün değil. Bu mümkün değil. Herhangi bir parti, herhangi bir okul ya da herhangi bir enstitü var mı ki, belli başlı bir lider ya da diktatör olmadan idare edebilsin? Bana tüm dünyada bunun örneğini gösterebilir misiniz? Hiç örneği var mı? Hayır. Tıpkı bizim tarafımızdan birinin ayrılmasına benziyor, ama o Gaurasundara'y ya da Siddha-svarūpa Mahārāj'ı şefi olarak kabul etti. İlke orda, şöyle ki bir şefi kabul etmek zorundasınız. Ama akıl bizim hangi, ne çeşit bir liderliği kabul edeceğimizdir. Bu bilgidir. Hizmet göstermeyi ya da el altında olmayı, bir kimsenin eli altında olmayı kabul etmek zorundayız. Dolayısıyla akıl şudur, "Kimi kabul etmek zorundayız?" Bunun altında akıl vardır: "Ne tip bir lideri kabul etmeliyim?"

Dolayısıyla bizim prensibimiz Kṛṣṇa'nın lider olarak kabul edilmesi gerektiği, çünkü Kṛṣṇa Bhagavad-gītā'da der, mattaḥ parataraṁ nānyat kiñcid asti dhanañjaya (BG 7.7). Kṛṣṇa yüce liderdir. Eko bahū... nityo nityānāṁ cetanaś cetanānām eko yo bahūnāṁ vidadhāti (Kaṭha Upaniṣad 2.2.13). Lider demek o ... Tıpkı baba gibi. Baba ailenin lideridir. Ve baba neden liderdir? Çünkü o kazanır, çocuklara, eşe, hizmetkara ve kuruma bakar; bu sebeple doğal olarak ailenin lideri kabul edilir. Benzer şekilde, Başbakan Nixon'ı ülkenizin lideri olarak kabul ederseniz çünkü zor zamanlarda o direktif verir, barışta o direktif verir. O daima sizi nasıl mutlu edeceğiyle, nasıl dertsiz, endişesiz yapacağıyla meşguldür. Başbakanın görevi budur. Aksi halde, neden bir Başbakan seçesiniz ki? Her adam bir Başbakan olmadan yaşayabilir ama hayır, gereklidir.

O halde benzer şekilde Veda der ki, nityo nityānāṁ cetanaś cetanānām. İki takım canlı varlık vardır. Biri... Her ikisi de nityadır. Nitya ebedi demektir. Ve cetana canlı varlık anlamına gelir. Dolayısıyla nityo nityānāṁ cetanaś cetanānām. Bu Tanrının tanımıdır, şöyle ki Tanrı da sizin ve benim gibi bir canlı varlıktır. O da canlı varlıktır. Kṛṣṇa'yı gördüğünüz gibi. Kṛṣṇa ile arada ne fark var? Onun da iki eli var; sizin de iki eliniz var. Onun da bir başı var; sizin de bir başınız var. Sizin... Onun da iki bacağı var; sizin de iki bacağınız var. Siz de biraz inek bakabilir ve onlarla oynayabilirsiniz; Kṛṣṇa da. Ama fark var. Nedir o fark? Eko yo bahūnāṁ vidadhāti kāmān. O tek bir Kṛṣṇa, bir çok yönden size benzer olsada, benzerlik, lakin bir fark var - O her birimize bakıyor, ve bizler bakılıyoruz. O lider. Kṛṣṇa size yiyecek tedarik etmezse, hiçbir yiyeceğiniz olamaz. Kṛṣṇa size petrol tedarik etmese, o zaman arabanızı süremezsiniz. Dolayısıyla eko bahūnāṁ yo vidadhāti. Yaşamın ne ihtiyacına sahipsek- bir sürü şeye ihtiyaç duyuyoruz- bu eka tarafından, o tek bir canlı varlık tarafından karşılanıyor. Fark bu. Biz küçük bir aileyi bile idame ettiremiyoruz, kapasitemiz o kadar sınırlı. Özellikle şu zamanda, bu çağda, bir adam evlenmekten hoşlanmıyor çünkü eşi, çocukları, bir aileyi bile geçindirmekten aciz. Onlara, dört ya da beş canlıdan oluşan bir aileye bile bakamıyor.