TR/Prabhupada 0864 - Tüm İnsan Toplumunu Memnun Etmek İçin, Bu Tanrı Bilinci Hareketi Yayılmalı: Difference between revisions

 
(Vanibot #0023: VideoLocalizer - changed YouTube player to show hard-coded subtitles version)
 
Line 8: Line 8:
[[Category:Turkish Language]]
[[Category:Turkish Language]]
<!-- END CATEGORY LIST -->
<!-- END CATEGORY LIST -->
<!-- BEGIN NAVIGATION BAR -- DO NOT EDIT OR REMOVE -->
{{1080 videos navigation - All Languages|Turkish|TR/Prabhupada 0863 - Et Yiyebilirsiniz Ama Anne Babanızı Öldürerek Et Yiyemezsiniz|0863|TR/Prabhupada 0865 - Siz Ülkeyi Dikkate Alıyorsunuz Ama Şastra Ülkeyi Değil, Gezegenleri Dikkate Alıyor|0865}}
<!-- END NAVIGATION BAR -->
<!-- BEGIN ORIGINAL VANIQUOTES PAGE LINK-->
<!-- BEGIN ORIGINAL VANIQUOTES PAGE LINK-->
<div class="center">
<div class="center">
Line 16: Line 19:


<!-- BEGIN VIDEO LINK -->
<!-- BEGIN VIDEO LINK -->
{{youtube_right|m23sG620XVs|Tüm İnsan Toplumunu Memnun Etmek İçin, Bu Tanrı Bilinci Hareketi Yayılmalı<br />- Prabhupāda 0864}}
{{youtube_right|ulGYkoIjg08|Tüm İnsan Toplumunu Memnun Etmek İçin, Bu Tanrı Bilinci Hareketi Yayılmalı<br />- Prabhupāda 0864}}
<!-- END VIDEO LINK -->
<!-- END VIDEO LINK -->


<!-- BEGIN AUDIO LINK -->
<!-- BEGIN AUDIO LINK -->
<mp3player>http://vanimedia.org/wiki/File:750521R1-MELBOURNE_clip7.mp3</mp3player>
<mp3player>https://s3.amazonaws.com/vanipedia/clip/750521R1-MELBOURNE_clip7.mp3</mp3player>
<!-- END AUDIO LINK -->
<!-- END AUDIO LINK -->



Latest revision as of 13:13, 3 October 2018



750521 - Conversation - Melbourne

Direktör: Bizim bakanımız kendisini insanların hizmetkarı olarak görüyor, bu kimseler atılabilir...

Prabhupāda: Kusur da bu. İnsanlar hergele ve başka bir hergele seçmişler. (gülüşme) Kusur bu.

Direktör: Ama böyle.

Prabhupāda: Öyleyse ne yapılabilir? O zaman umutsuz.

Direktör: Siz ...üzerinde çalışabilirsiniz.

Prabhupāda: Biz bu hergelelere dayanmadan ilerliyoruz. Biz devam ediyoruz. Kitaplarımızı basıyoruz, hareketimizi gerçekleştiriyoruz, dürüstçe çabalıyoruz. Hepsi bu. Bunu tüm dünyada yapıyoruz.

Direktör: Tüm yapabileceğimiz sizin nüfusu farklı şekilde ikna etmenize izin vermek.

Prabhupāda: Evet, yapıyoruz.

Direktör: Ve bunu yaptığınız zaman, o zaman sosyal yardım birimiin belli kuralları var...

Prabhupāda: Şİmdi farzedin ki bir adamı, "Lütfen gayrimeşru cinsellik yapma" diye eğitiyoruz. Buna bir itirazınız var Mı?

Direktör: Pardon?

Prabhupāda: Eğer birine "Gayrimeşru ilişki yaşama," diye tavsiye verirsem, buna bir itirazınız var mı?

Direktör: Evet, benim...

Prabhupāda: Sizin evlilik dışı... Desem ki...

Director: Ben seksi seviyorum ve eşim de seksi sever. Biz bundan hoşlanıyoruz. Onsuz yaşayamazdık. Bizim evliliğimiz seks yaptığımız için daha iyi. Prabhupāda: Bakın işte. (kıkırdar) Durum bu.

Direktör: Durum bu. Bizim ikimizde...

Prabhupāda: Peki onlar nasıl kabul etti? (adananlara işaret eder)

Direktör: Bilmiyorum. Bilmem. Ben yapamazdım. (belirsiz) hayat seksten zevk almaktır ve bizim evliliğimiz seksle daha mutlu.

Prabhupāda: Hayır, biz seksi yasaklamıyoruz. Ama biz...

Direktör: ...ama iki çocuğumuz yok...

Prabhupāda:... evlilik dışı ilişki.

Direktör: Hap kullanıyoruz ya da koruyucular, her türlü şeyi kullanıyoruz. Çünkü bizim.... yapıyor.

Prabhupāda: Niye koruyucu kullanıyorsunuz?

Direktör: Çünkü daha fazla çocuk istemiyoruz.

Prabhupāda: O zaman neden seksi bırakmıyorsunuz?

Direktör: Çünkü seksi seviyoruz.

Prabhupāda: Bakın işte.

Direktör: Çünkü zevk alıyoruz.

Prabhupāda: Bu da sizin bir doktora gidip, "Ben herşeyi yapmak istiyorum; ama yine de tedavi istiyorum" demek anlamına gelir. Durum bu. İstiyorsunuz... Direktör: Ben tedavi için gelmedim. (gülüşme) Siz bana benim....hakkında sordunuz.

Prabhupāda: Hayır, hayır, siz...Hayır, hayır, siz buraya tedavi için gldiniz, çünkü faaliyetleriniz toplumu kontrol etmekte başarısız oldu; bu yüzden tedavi için buraya geldiniz. Ama ben ilaç yazdığım zaman kabul etmiyorsunuz.

Direktör: Tedavi için gelmedim.

Prabhupāda: hayır... Evet. Yoksa niye gelesiniz?

Direktör: Davet edildim.

Prabhupāda: Sırf size sosyal faaliyetlerinizde, sosyal yardım faaliyetleriniz de yardım etmek için. Bizden biraz öneri almak için. Ama biz size öneri sunduğumuzda, reddediyorsunuz. Sizin durumunuz bu. Buraya biraz tavsiye almaya geldiniz ki faaliyetlerinizi çok iyileştirebilesiniz ama tavsiye ettiğimizde reddediyorsunuz.

Direktör: Ben iki kişiyim— ben kendim ve bir toplum hizmetlisiyim.

Prabhupāda: Herhangi biri. Durum bu. Tedavi için bir doktora gidersiniz ve doktor size bir ilaç yazar, geri çevirirsiniz. O halde nasıl iyileşeceksiniz? Durum bu. Reçete verildiğinde, bunu diğer hastaların oyuna sunmak istiyorsunuz. Hasta reçeteden ne anlar ki? Onlar hasta. ..... söz konusu değil.

Direktör: Buraya gelip hareketinize katılmak isteseydim, kabul ederdim.

Prabhupāda: Hayır, katılın veya katılmayın, buraya geldiniz, size faaliyetlerinizde yardımcı olabilir miyiz diye danışmak için. Ama reçete verdiğimizde, kabul etmiyorsunuz. Sizin durumunuz bu.

Adanan (1): Artık gitmesi lazım, Śrīla Prabhupāda.

Prabhupāda: Ona prasāda verin. Bekleyin. Yani... Aslında tüm insan toplumunu mutlu etmek için, bu Tanrı bilinci hareketi yayılmalı.

Direktör: Peki, kesinlikle geri rapor edebilir. Beni kabul ettiğiniz için çok teşekkür ederim.

Prabhupāda: Biraz bekleyin.

Adanan (2): Şimdi hazırladığımız çok güzel yemeklerimiz var (belirsiz).

Adanan (3): Bir saniye, size birşey getiriyor.

Direktör: Bu... parçası.

Adanan (3): Evet, evet. Bir adet.

Adanan (1): Śrīla Prabhupāda herkese prasādam verilmesini söyledi.

Prabhupāda: Biri gelirse, ona oturacağı iyi bir yer ve yiyecek birşeyler sunulması bizim adetimiz. Evet.