TR/Prabhupada 1029 - Bizim Dinimiz Münzevilik Demez. Bizim Dinimiz Tanrıyı Sevmeyi Öğretir: Difference between revisions

 
(Vanibot #0023: VideoLocalizer - changed YouTube player to show hard-coded subtitles version)
 
Line 8: Line 8:
[[Category:Turkish Language]]
[[Category:Turkish Language]]
<!-- END CATEGORY LIST -->
<!-- END CATEGORY LIST -->
<!-- BEGIN NAVIGATION BAR -- DO NOT EDIT OR REMOVE -->
{{1080 videos navigation - All Languages|Turkish|TR/Prabhupada 1028 - Tüm Bu Politikacılar, Durumu Mahvediyorlar|1028|TR/Prabhupada 1030 - İnsan Yaşamı Tanrıyı Anlamak İçin. İnsan Yaşamının Tek İşi Budur|1030}}
<!-- END NAVIGATION BAR -->
<!-- BEGIN ORIGINAL VANIQUOTES PAGE LINK-->
<!-- BEGIN ORIGINAL VANIQUOTES PAGE LINK-->
<div class="center">
<div class="center">
Line 16: Line 19:


<!-- BEGIN VIDEO LINK -->
<!-- BEGIN VIDEO LINK -->
{{youtube_right|8ZnJ0mD5Kfk|Bizim Dinimiz Münzevilik Demez. Bizim Dinimiz Tanrıyı Sevmeyi Öğretir <br/>- Prabhupāda 1029}}
{{youtube_right|BEEj_ZedAf0|Bizim Dinimiz Münzevilik Demez. Bizim Dinimiz Tanrıyı Sevmeyi Öğretir <br/>- Prabhupāda 1029}}
<!-- END VIDEO LINK -->
<!-- END VIDEO LINK -->


<!-- BEGIN AUDIO LINK (from English page -->
<!-- BEGIN AUDIO LINK (from English page -->
<mp3player>File:740625AR-MELBOURNE_clip1.mp3</mp3player>
<mp3player>https://s3.amazonaws.com/vanipedia/clip/740625AR-MELBOURNE_clip1.mp3</mp3player>
<!-- END AUDIO LINK -->
<!-- END AUDIO LINK -->



Latest revision as of 13:42, 3 October 2018



740625 - Arrival - Melbourne

Muhabir: (ara) ... Tanrının özel hizmetkarı.

Prabhupāda: Ben daima Tanrının hizmetkarıyım, bu sizin fark etmeniz için, hepsi bu. Ben daima Tanrının hizmetkarıyım, ama bu sizin fark etmeniz için.

Muhabir: Cemaatin her yıl ne kadar para kazandığından haberiniz var mı?

Prabhupāda: Dünyanın tüm parasını harcayabiliriz. (gülüşme)

Adananlar: Haribol!

Prabhupāda: Ne yazık ki, siz bize para vermiyorsunuz.

Adananlar: Haribol! (gülüşme)

Muhabir: Ne... nasıl harcıyorsunuz, sayın Lütufları?

Prabhupāda: En azından şu an ayda sekiz yüz bin dolar harcıyoruz.

Muhabir: Neye, Sayın Lütuf?

Prabhupāda: Bu propogandaya, dünyanın her yerinde. Ve kitaplarımızı satıyoruz, ayda kırk bin dolardan az değil.

Muhabir: Çalışmayı seviyor musunuz?

Prabhupāda: Evet. Nedir o?

Madhudviṣa: Çalışmayı seviyor muyuz diye bilmek istiyor.

Prabhupāda: Biz sizden daha çok çalışıyoruz — yirmi dört saat bu ileri yaşımda tüm dünyayı dolaşıyorum.

Adananlar: Haribol!

Muhabir: Ama dilenerek çok para kazanmıyor musunuz?

Prabhupāda: Hayır, hayır. Öncelikle bakın. Çalışmak — siz bizden daha çok çalışamazsınız, çünkü ben yaşlı bir adamım, yetmiş dokuz yaşında, ve yılda iki kez üç kez, sürekli dünyanın heryerine seyahat ediyorum. Siz o kadar çalışamazsınız, en azından.

Adananlar: Haribol! Prabhupāda.

Madhudviṣa: Lütfen sadece bir soru daha. Evet.

Muhabir: Sayın Lütuf, sizin dininiz çok münzevi bir tanesi. Melbornda münzevi şekilde mi yaşıyor olacaksınız? Bize bir Rolls Royce ile alınacağınız söylendi.

Prabhupāda: Bizim dinimiz münzevilik demez. Bizim dinimiz Tanrıyı sevmeyi öğretir. Bu elbise içersinde de Tanrıyı sevebilirsiniz. Zararı yok.

Muhabir: Ama kendinden feragat isteyen bir din, öyle değil mi?

Prabhupāda: Kendinden feragat isteyen değil. Biz herşeyi kullanıyoruz, neden kendinden feragat olsun ki? Biz sadece kesinlikle gerekli olan ne varsa kullanıyoruz, hepsi bu.

Muhabir: Ama Rolls Royce ve içinde yaşanacak çok pahalı bir ev gibi tuzakları nasıl haklı gösteriyorsunuz?

Prabhupāda: Hayır, biz Rolls Royce istemiyoruz, yürüyebiliriz. Ama eğer siz Rolls Royce sunarsanız, bir itirazım yok.

Muhabir: Daha küçük, daha az iddialı bir araba da seyahat etseniz daha iyi olmaz mıydı?

Prabhupāda: Neden? Bana seyahat etmem için bir Rolls Royce verirseniz, neden geri çevireyem ki? Bu benim size iyiliğim, bunu kabul ederim.

MUhabir: Sayın Lütuf, bize kısaca Hare Krişna'yı Amerika'da nasıl kurduğunuzu anlatır mısınız? Prabhupāda. En azından tğm dğnya şu an Hare Kṛṣṇa'yı zikrediyor. Nereye gitseniz Hare Kṛṣṇa'yı zikrediyorlar.