TR/Prabhupada 0455 - Aklınızın almadığı Konulara Zayıf Mantığınızı Uygulamayın



Lecture on SB 7.9.6 -- Mayapur, February 26, 1977

Pradyumna: Çevirisi - "Lord Nṛsiṁha-deva'nın Prahlāda Mahārāja'nın başına dokunuşuyla, Prahlāda tüm maddi kirlilikten ve arzulardan tamamen özgürleşti, iyice temizlenmiş gibi. Bu yüzden bir kez aşkın şekilde konumlanınca, bedeninde tüm vecd belirtileri kendini ortaya koydu. Kalbi sevgi ile doldu, gözleri yaşlarla, ve böylece Rab'bın kadim ayaklarını kalbinin orta yerinde yakalayabildi."

Prabhupāda:

sa tat-kara-sparśa-dhutākhilāśubhaḥ
sapady abhivyakta-parātma-darśanaḥ
tat-pāda-padmaṁ hṛdi nivṛto dadhau
hṛṣyat-tanuḥ klinna-hṛd-aśru-locanaḥ
(SB 7.9.6)

Prahlāda Mahārāja, tat-kara-sparśa, " Nṛsiṁha-deva'nın kadim avuçlarının dokunuşu," tırnağın olduğu ile aynı avuç. Tava kara kamala-vare nakham adbhuta-sṛṅgam. Nakha adbhuta ile aynı avuç... Dalita-hiraṇyakaśipu-tanu-bhṛṅgam. Anında, sadece tırnaklarla... Rab'bın bu devasa şeytanı öldürmek için silaha ihtiyacı yoktu, sadece tırnakları. Tava kara-kamala. Bu örnek çok hoş: kamala. Kamala nilüfer çiçeği demektir. Rab'bın avucu aynı nilüfer çiçeği gibidir. Nilüfer çiçeği çok yumuşaktır, çok memnun edicidir, tırnaklar nasıl geldi? Bu yüzden adbhuta. Tava kara-kamala, adbhuta. Nakham adbhuta-sṛṅgam. Nilüfer çiçeğinde yırtıcı delici tırnaklar yetiştirmek mümkün değildir. Bu çelişkilidir. Bu yüzden Jayadeva, adbhuta der: " Bu çok mükemmel. Hayret verici." Bu yüzden Rab'bın gücü, güç göstergesi ve keskin tırnakları, hepsi akıl almazdır. Śrīla Jīva Goswami şöyle açıklamış, " Rab'bın akıl almaz gücünü kabul etmezseniz, anlayamazsınız." Acintya. Acintya-śakti. Acintya " akıl almaz" demektir. Nasıl olduğuna dair spekülasyon yapamazsınız, nilüfer çiçeğinde anında nasıl çok sert tırnaklar oldu bir saniye içinde, Hiranyakasipu gibi büyük bir şeytanı öldürecek kadar. Bu yüzden acintya'dır. Aklımız almaz. Acintya Ve bu yüzden Vedik talimat şöyledir: acintyā khalu ye bhāvā na taṁś tarkeṇa yo jayet: " Aklınızın almadığı konulara zayıf mantığınız ile yaklaşmayın." Nilüfer çiçeğinin tırnak çıkarması mantıklı değildir. Onlar " mitoloji" diyorlar. Çünkü bu zayıf beyin ile akılları almıyor, böyle şeylerin nasıl olduğununu uygun hale getiremiyorlar, "mitoloji" diyorlar. Mitoloji değil. Bu gerçek. Sizin ya da bizim aklımız almaz. Bu mümkün değil.

Bu aynı kara kamala Prahlāda Mahārāja'nın başına konmuştu. Prahlādāhlāda-dāyine. Prahlāda Mahārāja şöyle hissetti "Oh nasıl da saadet dolu bir el bu." Sadece his değildi, ama anında maddi mutsuzluğu, acıları kayboldu. Bu aşkın dokunuşun sürecidir. Aynı olanak bu çağda da vardır. Prahlāda Mahārāja Rab'bın kadim avcunun dokunuşuyla sevinçli oldu değil... Siz de hemen aynı yarara sahip olabilirsiniz eğer Prahlāda Mahārāja gibi olursanız. O zaman mümkündür. Kṛṣṇa advaya-jñāna'dır, bu çağda O ses titreşimi, biçiminde dünyaya indi. kali yuga nama rūpe kṛṣṇāvatāra (CC Adi 17.22). Bu çağ... Çünkü bu çağdaki düşmüş insanlar, onların... Onların hiç bir niteliği yok. Mandāḥ. Herkes kötü. Kimse nitelikli değil. Spiritüel bilgileri yok. İlgilenmiyorlar. Sizin batılı ülkenizde maddi bilgi ile çok böbürleniyorlar ama hiç spiritüel bilgileri yok. Belki tarihte, tarihte ilk kez spiritüel bilgi alıyorlar.

Adananlar: Jaya.

Prabhupāda: Yoksa spiritüel bilgi yoktu. Bilmiyorlar. Bu bir gerçek.