TR/Prabhupada 0457 - Tek Kıtlık Krişna Bilinci



Lecture on SB 7.9.6 -- Mayapur, February 26, 1977

Bilim sadece gözlem değil, deney anlamına da gelir. O zaman bütün olur. Yoksa teoridir. Bilim değildir. Farklı teorileri var. Bunu herhangi biri öne sürebilir. Bu... Ama esas gerçek Kṛṣṇa spiritüeldir ve O Yüce'dir. Nityo nityānāṁ cetanaś cetanānām (Kaṭha Upaniṣad 2.2.13). Vedik talimat budur. Tanrı yüce nitya'dır, ebedidir ve yüce yaşayan varlıktır. Sözlükte de " Tanrı yüce varlıktır" diye yazılır. " Yüce yaşayan varlık" nedir anlayamadılar. Ama Vedalarda sadece yüce varlık değil yüce yaşayan varlık denir. Nityo nityānāṁ cetanaś cetānām eko yo bahūnāṁ vidadhāti kāmān (Kaṭha Upaniṣad 2.2.13). Tanrı'nın tanımı budur. Sadece spiritüel özü anlamak bile zorken, Tanrı'ya ne demeli? Spiritüel bilginin başlangıcı öncelikle ruhun ne olduğunu anlamaktır. Ve onlar zeka ya da akılı ruh sanıyorlar. Ama o ruh değil. Onun ötesinde. Apareyam itas tu viddhi me prakṛtim parā (BG 7.5).

Bu mükemmellik, Prahlāda Mahārāja'da da olduğu gibi, sadece Yüce Şahıs'ın dokunması ile olabilir, bize de olabilir. İhtimal var, ve çok kolay, çünkü biz düşmüşüz, mandāḥ - çok yavaş, çok kötü. Mandāḥ ve sumanda-matayo. Ve kötü olduğumuz için, herkes bir teori üretiyor. Sumanda. Mata. Mata "fikir" demektir. Ve nedir o fikir? Sadece mandā değil ama sumanda, çok kötü. Mandāḥ sumanda-matayo manda-bhāgyāḥ (SB 1.1.10), ve tüm talihsizler ve kötü talihliler. Neden? Bilgi var ama onlar almıyorlar. Teori üretiyorlar. Çünkü talihsizler. Hazır bilgi var ama onlar teori üretiyorlar, " Bu böyle. Bu şöyle. Belki.. Belki..." Bu sürüyor. Bu yüzden manda-bhāgyāh. Aynı burada para olması gibi. Biri o parayı almıyor. Parayı kazanmak için deliler gibi çalışacak. Bu talihsiz anlamına gelir. Mandāḥ sumanda-matayo manda-bhāgyāḥ. Ve manda-bhāgyāḥ olduğu için, upadrutaḥ, rahatsızlık var hep, bu savaş, şu savaş. Başlangıç, tüm tarih, hep savaş. Neden savaş? Neden savaş çıkıyor? Kavga olmamalı çünkü her şey tam, pūrṇam idam (ISO Invocation). Dünya Yüce Rab'bın merhameti ile dolu, krallık sayesinde.... Burası da Tanrı'nın Krallığı. Ama gereksiz savaşlarla cehenneme çevirdik. Hepsi bu. Yoksa... Bir adanan için - pūrṇam. Viśvaṁ pūrṇaṁ sukhāyate. Neden kavga olmalı? Tanrı her şeyi verdi. Su mu istiyorsun? Dünyanın dörtte üçü su dolu. Ama bu su tuzlu. Tanır'nın onu tatlı yapmak için süreci var. Siz bunu yapamazsınız. Su isteyin. Yeterince su var. Neden kıtlık olsun? Şimdi duyduk ki Avrupa'da su ithal etmek konuşuluyor (kahkahalar) Değil mi? Evet. İngiltere'de ithal etmeyi düşünüyorlar. Bu mümkün mü? (kahkahalar) Ama bu rezil bilim adamları böle düşünüyorlar. İthal edecekler. Neden olmasın? İngiltere su ile çevrili. Neden suyu almıyorsun? Hayır. Nire kari bas na me tilo piyas. " Su içinde yaşıyorum ama susuzluktan ölüyorum." (kahkahalar) Bu rezillerin felsefesi.. Ya da... Sanırım çocukluğumda bir kitap okuduk, Ahlaki Ders kitabı, batan bir gemi vardı ve bir bota sığınıyorlar, ama bazıları susuzluktan öldü çünkü su içemediler. Bu suda yaşıyorlardı ama susuzluktan öldüler. Bizim konumumuz da böyle. Her şey bütün. Yine de ölüyoruz ve savaşıyoruz. Sebebi ne? Sebebi Kṛṣṇa'yı takip etmemek. Sebebi bu: Kṛṣṇa bilinci yokluğu. Benim Guru Mahārāja'm derdi ki dünyada her şeyden var. Tek kıtlık Kṛṣṇa bilinci. Tek kıtlık. Yoksa kıtlık yok. Her şey var. Ve eğer Kṛṣṇa'nın talimatına uyarsanız, anında mutlu olacaksınız. Bhagavad-gītā'da Kṛṣṇa'nın talimatı bu, çok mükemmel. Mükemmel olmalı çünkü Kṛṣṇa'dan geliyor. Sözde bilim adamı teorisi değil. Hayır. Mükemmel talimat. Ve eğer talimata uyarsak, pratik olarak kullanırsak, o zaman bütün dünya, viśvaṁ pūrṇaṁ sukhāyate.