TR/Prabhupada 0112 - Birşey Sonucuna Göre Değerlendirilir: Difference between revisions

(Created page with "<!-- BEGIN CATEGORY LIST --> Category:1080 Turkish Pages with Videos Category:Prabhupada 0112 - in all Languages Category:TR-Quotes - 1971 Category:TR-Quotes - C...")
 
(Vanibot #0023: VideoLocalizer - changed YouTube player to show hard-coded subtitles version)
 
Line 7: Line 7:
[[Category:TR-Quotes - in USA]]
[[Category:TR-Quotes - in USA]]
<!-- END CATEGORY LIST -->
<!-- END CATEGORY LIST -->
<!-- BEGIN NAVIGATION BAR -- DO NOT EDIT OR REMOVE -->
{{1080 videos navigation - All Languages|Turkish|TR/Prabhupada 0111 - Talimata Uyun, O Zaman Heryerde Güvendesiniz|0111|TR/Prabhupada 0113 - Dili Kontrol Etmek Çok Zordur|0113}}
<!-- END NAVIGATION BAR -->
<!-- BEGIN ORIGINAL VANIQUOTES PAGE LINK-->
<!-- BEGIN ORIGINAL VANIQUOTES PAGE LINK-->
<div class="center">
<div class="center">
Line 15: Line 18:


<!-- BEGIN VIDEO LINK -->
<!-- BEGIN VIDEO LINK -->
{{youtube_right|zFZg92ywQdE|A Thing is Judged by the Result - Prabhupāda 0112}}
{{youtube_right|FsCUP3ukmc8|Birşey Sonucuna Göre Değerlendirilir <br />- Prabhupāda 0112}}
<!-- END VIDEO LINK -->
<!-- END VIDEO LINK -->


<!-- BEGIN AUDIO LINK -->
<!-- BEGIN AUDIO LINK -->
<mp3player>http://vaniquotes.org/w/images/710729IV.GAI_clip.mp3</mp3player>
<mp3player>https://s3.amazonaws.com/vanipedia/clip/710729IV.GAI_clip.mp3</mp3player>
<!-- END AUDIO LINK -->
<!-- END AUDIO LINK -->


Line 27: Line 30:


<!-- BEGIN TRANSLATED TEXT -->
<!-- BEGIN TRANSLATED TEXT -->
Muhabir: Efendim, dediğim gibi, bu ülkeye 1965 yılında manevi öğretmeninizin talimatı üzerine geldiniz. Bu arada, manevi öğretmeniniz kim? Prabhupada: Manevi öğretmenim Om Visnupada Paramahamsa Bhaktisiddhanta Sarasvati Gosvami Prabhupada idi. Muhabir: Önceden konuştuğumuz bu gurular zincirinde, Krsna'nın kendisine kadar geri giden bu zincirde, sizin manevi öğretmeniniz sizden bir önceki miydi? Prabhupada: Evet. Gurular zinciri 5,000 yıldan beri Krsna'dan bize geliyor. Muhabir: Manevi öğretmeniniz hala hayatta mı? Prabhupada: Hayır. 1936'da vefat etti. Muhabir: O zaman bu zamanda dünyada hareketin başında siz varsınız demek doğru olur mu? Prabhupada: Bir çok Godbrother'ım var, ama özellikle ben baştan beri bunu yapmak için görevlendirilmiştim. Ben de manevi öğretmenimi memnun etmeye çalışıyorum. O kadar. Muhabir: Bu ülkeye, Amerika Birleşik Devletleri'ne gönderildiniz. Burası sizin alanınız. Doğru mu? Prabhupada: Benim alanım, o demişti ki " Git ve İnglizce konuşan halka bu felsefeyi anlat." Muhabir: İngilizce konuşan dünyaya. Prabhupada: Evet. Özellikle batı dünyası. Evet. Bana böyle dedi. Muhabir: Efendim bu ülkeye geldiğinizde 15,16 sene önce ve ... Prabhupada: Hayır, hayır 15,16 sene değil. Muhabir: Beş, altı sene önce. Afedersiniz. Dünyanın bu bölgesine geldiğinizde, din olmayan bir yere gelmemiştiniz, biliyorsunuz. Amerika Birleşik Devletleri'nde bir çok din var, ve bence bu ülkedeki insanlar inanmayı seviyorlar, ve çoğunlukla dindar insanlar, Tanrı'ya inanıyorlar, ve bir çeşit dini ifadeye adanıyorlar. Ve sizin ne düşündüğünüzü merak ediyorum. Buraya gelerek burada halihazırda var olan dini ifadeye kendi felsefenizi de eklemeyi mi düşünüyordunuz? Prabhupada: Evet. Bu ülkeye ilk geldiğimde Butler'da Hintli bir arkadaşımın misafiri oldum. Muhabir: Pennsylvania'da. Prabhupada: Pennsylvania'da. Evet. Küçük bir yer olmasına rağmen o kadar çok kilise olması beni memnun etmişti. Muhabir: Çok kilise var. Evet. Evet. Prabhupada: Evet. Çok kilise var. Ve ben orada bir çok kilisede konuşma yaptım. Ev sahibim ayarladı. Buraya başka bir dini süreci yenmek amacıyla gelmedim. Amaç bu değildi. Bizim misyonumuz Lord Caitanya'nın misyonu, yani herkese Tanrı'yı sevmeyi öğretmek, hepsi bu kadar. Muhabir: Peki efendim sorabilir miyim, sizin öğrettiğiniz Tanrı sevgisinin, bu ülkede zaten uygulanmakta olan Tanrı sevgisi öğretisinden, batılı ülkelerde uygulanmış olan öğretilerden nasıl daha farklı ya da belki daha iyi olduğunu düşünüyordunuz ya da hala düşünüyorsunuz? Prabhupada: Bu gerçek. Biz Lord Caitanya'nın adımlarını takip ediyoruz. Vedik literatür otoritesine göre bizim tarafımızdan O Krsna'nın kendisi olarak kabul ediliyor. Muhabir: Hangi Lord o? Prabhupada: Lord Caitanya. Muhabir: Ah evet. Beşyüz yıl önce Hindistan'a gelen değil mi? Prabhupada: Evet. O kendisi Krsna'dır ve bize Krsna'yı nasıl seveceğimizi öğretti. Bu sebeple Onun süreci en yetkilidir. Aynı sizin bu kurumda yetkili olmanız gibi . Biri bir şey yapıyorsa, ve ona gidip kişisel olarak " böyle yap" diye öğretirseniz, bu yetkilidir. Yani Tanrı bilincinde olmayı, Tanrı'nın kendisi öğretiyor. Aynı Bhagavad-gita'daki gibi, Krsna Tanrı'dır. Ve Kendisi hakkında konuşuyor. Ve sonunda diyor ki " Sadece bana teslim ol. İdaren bende." Ama insanlar yanlış anlıyorlar. Bu yüzden Krsna, Lord Caitanya olarak insanlara teslim olmayı öğretmek için geldi. Lord Caitanya'nın adımlarını takip ettiğimiz için, bu yol o kadar yüce ki Krsna'yı hiç bilmeyen yabancılar bile ona teslim oluyorlar. Bu yol çok kuvvetli. Benim amacım buydu. " Bu din bu dinden daha iyi," ya da " Benim yolum daha iyi." demiyoruz. Sonuca bakarak görmek istiyoruz. Sanskritçe'de bir kelime vardır, phalena pariciyate. Bir şey sonucuna bakarak yargılanır. Muhabir: Bir şey sonucuna...? Prabhupada: göre yargılanır. Muhabir: Ah, evet. Prabhupada: Ben benim yolum iyi derim. sen de kendi yolunun iyi olduğunu söylersin, ama sonuca göre karar veririz. Bu... Bhagavata der ki bir din kişiye Tanrı'yı sevdiriyorsa iyidir.
Muhabir: Efendim, dediğim gibi, bu ülkeye 1965 yılında manevi öğretmeninizin talimatı üzerine geldiniz. Bu arada, manevi öğretmeniniz kim?  
 
Prabhupada: Manevi öğretmenim Om Visnupada Paramahamsa
 
Muhabir: Efendim, dediğim gibi, bu ülkeye 1965 yılında manevi öğretmeninizin talimatı üzerine geldiniz. Bu arada, manevi öğretmeniniz kimdi?
 
Prabhupada: Manevi öğretmenim Om Visnupada Paramahamsa Bhaktisiddhanta Sarasvati Gosvami Prabhupada'ydı.  
 
Muhabir: Önceden konuştuğumuz bu gurular zincirinde, Krişna'nın Kendisine kadar geri giden bu zincirde, sizin manevi öğretmeniniz sizden bir önceki miydi?  
 
Prabhupada: Evet. Gurular zinciri 5,000 yıldan beri Krişna'dan bize geliyor.  
 
Muhabir: Manevi öğretmeniniz hala hayatta mı?  
 
Prabhupada: Hayır. 1936'da vefat etti.  
 
Muhabir: Öyleyse siz o zamandan bu hareketin dünyasının başındanız? Bunu demek doğru olur mu?  
 
Prabhupada: Bir çok manevi kardeşim var, ama özellikle ben baştan beri bunu yapmak için görevlendirilmiştim. Ben de manevi öğretmenimi memnun etmeye çalışıyorum. Hepsi bu.  
 
Muhabir: Bu ülkeye, Amerika Birleşik Devletleri'ne gönderildiniz. Burası sizin alanınız. Doğru mu?  
 
Prabhupada: Benim alanım, o demişti ki "Git ve İnglizce bilen halka bu felsefeyi anlat."  
 
Muhabir: İngilizce konuşan dünyaya.  
 
Prabhupada: Evet. Özellikle de batı dünyası. Evet. Bana böyle dedi.  
 
Muhabir: Efendim, yaklaşık 15, 16 sene önce bu ülkeye geldiğinizde ve ...  
 
Prabhupada: Hayır, hayır 15, 16 sene değil.  
 
Muhabir: Beş, altı sene önce. Afedersiniz. Dünyanın bu kısmına geldiğinizde, bu şekilde dinin olmadığı bir yere gelmemiştiniz, biliyorsunuz. Amerika Birleşik Devletleri'nde bir çok din var ve bence bu ülkedeki insanlar inanmayı seviyorlar, ve çoğunlukla dindar insanlar, Tanrı'ya inanıyorlar ve bir çeşit dini ifadeye adanıyorlar. Ve sizin ne düşünüyor olduğunuzu merak ediyorum. Buraya gelerek zaten halihazırda var olan dini ifadeye kendi felsefenizi de eklemeyi mi düşünüyordunuz?  
 
Prabhupada: Evet. Bu ülkeye ilk geldiğimde Butler'da Hintli bir arkadaşımın misafiri oldum.  
 
Muhabir: Pennsylvania'da.  
 
Prabhupada: Pennsylvania'da. Evet. Küçük bir yer olmasına rağmen o kadar çok kilise olması beni memnun etmişti.  
 
Muhabir: Çok kilise var. Evet. Evet.  
 
Prabhupada: Evet. Çok kilise var. Ve ben orada bir çok kilisede konuşma yaptım. Ev sahibim ayarlamıştı. Buraya başka bir dini süreci yenmek amacıyla gelmedim. Amacım bu değildi. Bizim misyonumuz, Rab Caitanya'nın misyonu, herkese Tanrı'yı sevmeyi öğretmek, hepsi bu.  
 
Muhabir: Peki efendim, sormamda sakınca yoksa, uyguladığınız Tanrı aşkını öğretisinin zaten bu ülkede uygulanmakta olan ve yüzyıllardır Batı dünyasında uygulanan Tanrı sevgisi öğretisinden ne şekilde farklı olduğunu düşündünüz ya da belki hala daha iyi olduğunu düşünüyorsunuz?  
 
Prabhupada: Bu gerçek. Biz Rab Caitanya'nın izinden gidiyoruz. Vedik yazınların otoritesine göre O bizim tarafımızdan şahsen Krişna olarak kabul edilir. ... Kabul edilir.  
 
Muhabir: Hangi Rab o?  
 
Prabhupada: Rab Caitanya.  
 
Muhabir: Ah evet. Beş yüz yıl önce Hindistan'a gelen değil mi?  
 
Prabhupada: Evet. O Krişna'nın Kendisi ve bize Krişna'yı nasıl seveceğimizi öğretiyor. Bu sebeple Onun yöntemi en yetkili olandır. Aynı sizin bu kurumda ki uzman olmanız gibi. Biri bir şey yapıyorsa ve siz şahsen ona "böyle yap" diye öğretirseniz, bu çok yetkindir. Yani Tanrı bilincini, Tanrı'nın Kendisi öğretiyor. Aynı Bhagavad-gita'daki gibi, Krişna Tanrı'dır. Ve O Kendisi hakkında konuşuyor. Ve sonunda da "Sadece Bana teslim ol. Senin sorumluluğunu Ben üstleniyorum" der. Ama insanlar yanlış anlıyorlar. Bu yüzden Rab Caitanya- Krişna insanlara teslim olmayı öğretmek için yeniden Rab Caitanya olarak geldi. Rab Caitanya'nın izinden gittiğimiz için, bu yol o kadar yüce ki Krişna'yı hiç bilmeyen yabancılar bile ona teslim oluyorlar. Bu yol çok kuvvetli. Benim amacım buydu. "Bu din şu dinden daha iyi," ya da "Benim yolum daha iyi" demiyoruz. Sonuca bakarak görmek istiyoruz. Sanskritçe'de bir kelime vardır, phalena pariciyate. Bir şey sonucuna bakarak yargılanır.  
 
Muhabir: Bir şey sonucuna...?  
 
Prabhupada: Sonucuna göre.  
 
Muhabir: Ah, evet.  
 
Prabhupada: Siz, ben benim yolum çok iyi diyebilirim. Sen de kendi yolunun çok iyi olduğunu söyleyebilirsin, ama sonuca göre hükme varmak zorundayız. Bu... Bhagavata, takip ettiği taktirde kişiyi Tanrının bir sevgilisi yapan dini yöntemin çok iyi olduğunu söyler.
<!-- END TRANSLATED TEXT -->
<!-- END TRANSLATED TEXT -->

Latest revision as of 11:07, 3 October 2018



Television Interview -- July 29, 1971, Gainesville

Muhabir: Efendim, dediğim gibi, bu ülkeye 1965 yılında manevi öğretmeninizin talimatı üzerine geldiniz. Bu arada, manevi öğretmeniniz kim?

Prabhupada: Manevi öğretmenim Om Visnupada Paramahamsa

Muhabir: Efendim, dediğim gibi, bu ülkeye 1965 yılında manevi öğretmeninizin talimatı üzerine geldiniz. Bu arada, manevi öğretmeniniz kimdi?

Prabhupada: Manevi öğretmenim Om Visnupada Paramahamsa Bhaktisiddhanta Sarasvati Gosvami Prabhupada'ydı.

Muhabir: Önceden konuştuğumuz bu gurular zincirinde, Krişna'nın Kendisine kadar geri giden bu zincirde, sizin manevi öğretmeniniz sizden bir önceki miydi?

Prabhupada: Evet. Gurular zinciri 5,000 yıldan beri Krişna'dan bize geliyor.

Muhabir: Manevi öğretmeniniz hala hayatta mı?

Prabhupada: Hayır. 1936'da vefat etti.

Muhabir: Öyleyse siz o zamandan bu hareketin dünyasının başındanız? Bunu demek doğru olur mu?

Prabhupada: Bir çok manevi kardeşim var, ama özellikle ben baştan beri bunu yapmak için görevlendirilmiştim. Ben de manevi öğretmenimi memnun etmeye çalışıyorum. Hepsi bu.

Muhabir: Bu ülkeye, Amerika Birleşik Devletleri'ne gönderildiniz. Burası sizin alanınız. Doğru mu?

Prabhupada: Benim alanım, o demişti ki "Git ve İnglizce bilen halka bu felsefeyi anlat."

Muhabir: İngilizce konuşan dünyaya.

Prabhupada: Evet. Özellikle de batı dünyası. Evet. Bana böyle dedi.

Muhabir: Efendim, yaklaşık 15, 16 sene önce bu ülkeye geldiğinizde ve ...

Prabhupada: Hayır, hayır 15, 16 sene değil.

Muhabir: Beş, altı sene önce. Afedersiniz. Dünyanın bu kısmına geldiğinizde, bu şekilde dinin olmadığı bir yere gelmemiştiniz, biliyorsunuz. Amerika Birleşik Devletleri'nde bir çok din var ve bence bu ülkedeki insanlar inanmayı seviyorlar, ve çoğunlukla dindar insanlar, Tanrı'ya inanıyorlar ve bir çeşit dini ifadeye adanıyorlar. Ve sizin ne düşünüyor olduğunuzu merak ediyorum. Buraya gelerek zaten halihazırda var olan dini ifadeye kendi felsefenizi de eklemeyi mi düşünüyordunuz?

Prabhupada: Evet. Bu ülkeye ilk geldiğimde Butler'da Hintli bir arkadaşımın misafiri oldum.

Muhabir: Pennsylvania'da.

Prabhupada: Pennsylvania'da. Evet. Küçük bir yer olmasına rağmen o kadar çok kilise olması beni memnun etmişti.

Muhabir: Çok kilise var. Evet. Evet.

Prabhupada: Evet. Çok kilise var. Ve ben orada bir çok kilisede konuşma yaptım. Ev sahibim ayarlamıştı. Buraya başka bir dini süreci yenmek amacıyla gelmedim. Amacım bu değildi. Bizim misyonumuz, Rab Caitanya'nın misyonu, herkese Tanrı'yı sevmeyi öğretmek, hepsi bu.

Muhabir: Peki efendim, sormamda sakınca yoksa, uyguladığınız Tanrı aşkını öğretisinin zaten bu ülkede uygulanmakta olan ve yüzyıllardır Batı dünyasında uygulanan Tanrı sevgisi öğretisinden ne şekilde farklı olduğunu düşündünüz ya da belki hala daha iyi olduğunu düşünüyorsunuz?

Prabhupada: Bu gerçek. Biz Rab Caitanya'nın izinden gidiyoruz. Vedik yazınların otoritesine göre O bizim tarafımızdan şahsen Krişna olarak kabul edilir. ... Kabul edilir.

Muhabir: Hangi Rab o?

Prabhupada: Rab Caitanya.

Muhabir: Ah evet. Beş yüz yıl önce Hindistan'a gelen değil mi?

Prabhupada: Evet. O Krişna'nın Kendisi ve bize Krişna'yı nasıl seveceğimizi öğretiyor. Bu sebeple Onun yöntemi en yetkili olandır. Aynı sizin bu kurumda ki uzman olmanız gibi. Biri bir şey yapıyorsa ve siz şahsen ona "böyle yap" diye öğretirseniz, bu çok yetkindir. Yani Tanrı bilincini, Tanrı'nın Kendisi öğretiyor. Aynı Bhagavad-gita'daki gibi, Krişna Tanrı'dır. Ve O Kendisi hakkında konuşuyor. Ve sonunda da "Sadece Bana teslim ol. Senin sorumluluğunu Ben üstleniyorum" der. Ama insanlar yanlış anlıyorlar. Bu yüzden Rab Caitanya- Krişna insanlara teslim olmayı öğretmek için yeniden Rab Caitanya olarak geldi. Rab Caitanya'nın izinden gittiğimiz için, bu yol o kadar yüce ki Krişna'yı hiç bilmeyen yabancılar bile ona teslim oluyorlar. Bu yol çok kuvvetli. Benim amacım buydu. "Bu din şu dinden daha iyi," ya da "Benim yolum daha iyi" demiyoruz. Sonuca bakarak görmek istiyoruz. Sanskritçe'de bir kelime vardır, phalena pariciyate. Bir şey sonucuna bakarak yargılanır.

Muhabir: Bir şey sonucuna...?

Prabhupada: Sonucuna göre.

Muhabir: Ah, evet.

Prabhupada: Siz, ben benim yolum çok iyi diyebilirim. Sen de kendi yolunun çok iyi olduğunu söyleyebilirsin, ama sonuca göre hükme varmak zorundayız. Bu... Bhagavata, takip ettiği taktirde kişiyi Tanrının bir sevgilisi yapan dini yöntemin çok iyi olduğunu söyler.