TR/Prabhupada 0282 - Acaryaların İzinden Gitmek Zorundayız: Difference between revisions

(Created page with "<!-- BEGIN CATEGORY LIST --> Category:1080 Turkish Pages with Videos Category:Prabhupada 0282 - in all Languages Category:TR-Quotes - 1968 Category:TR-Quotes - L...")
 
(Vanibot #0023: VideoLocalizer - changed YouTube player to show hard-coded subtitles version)
 
Line 7: Line 7:
[[Category:TR-Quotes - in USA, San Francisco]]
[[Category:TR-Quotes - in USA, San Francisco]]
<!-- END CATEGORY LIST -->
<!-- END CATEGORY LIST -->
<!-- BEGIN NAVIGATION BAR -- DO NOT EDIT OR REMOVE -->
{{1080 videos navigation - All Languages|Turkish|TR/Prabhupada 0281 - İnsan Hayvandır, Ama Rasyonel Bir Hayvan|0281|TR/Prabhupada 0283 - Bizim Programımız Sevmek|0283}}
<!-- END NAVIGATION BAR -->
<!-- BEGIN ORIGINAL VANIQUOTES PAGE LINK-->
<!-- BEGIN ORIGINAL VANIQUOTES PAGE LINK-->
<div class="center">
<div class="center">
Line 15: Line 18:


<!-- BEGIN VIDEO LINK -->
<!-- BEGIN VIDEO LINK -->
{{youtube_right|Hwu6CYI_WpA|Acaryaların İzinden Gitmek Zorundayız <br />- Prabhupāda 0282}}
{{youtube_right|_cTKZ1sKFOM|Acaryaların İzinden Gitmek Zorundayız <br />- Prabhupāda 0282}}
<!-- END VIDEO LINK -->
<!-- END VIDEO LINK -->


<!-- BEGIN AUDIO LINK -->
<!-- BEGIN AUDIO LINK -->
<mp3player>http://vaniquotes.org/w/images/680911BG.SF_clip6.mp3</mp3player>
<mp3player>https://s3.amazonaws.com/vanipedia/clip/680911BG.SF_clip6.mp3</mp3player>
<!-- END AUDIO LINK -->
<!-- END AUDIO LINK -->


Line 31: Line 34:
:yatatām api siddhānāṁ
:yatatām api siddhānāṁ
:kaścin vetti māṁ tattvataḥ
:kaścin vetti māṁ tattvataḥ
:([[Vanisource:BG 7.3|BG 7.3]])  
:([[Vanisource:BG 7.3 (1972)|BG 7.3]])  


Burada deniyor ki, manuṣyas teṣāṁ śāstra 'dhikara yajñānāṁ sahasra-madhye. Benim ne olduğum, Tanrı'nın ne olduğu, maddi dünyanın ne olduğu, nasıl işlediği, bu şeyler eğitimli insanın işidir. Aptal bir adam yapamaz. Bu yüzden śāstra adhikāra. Śāstra kişinin Śāstralar hakkında, kitaplar hakkında bilgisi var demektir. Kitaplar ya da śāstra hakkında bilgiye sahip kişilere baktığımızda, sayıları azdır. Bu çeyrekte bir çok eğitimsiz kişi olduğunu göreceksiniz, bir çok. Ne kadar M.A. var diye baktığınızda sayı hemen düşecektir. Benzer şekilde, bir çok insan var, ama hayatını mükemmelleştirmeye çalışan kaç kişi var diye baktığınızda sayı hemen azalacaktır. Ve onların içinde bir çok transendentalist, swami ve yogi var. Onların içinden kim Tanrı'yı anlamak istiyor, Tanrı bilgisine sahip diye sayarsanız sayı azalacaktır. Yine. Bu yüzden Kṛṣṇa der ki binlerce insan içinden, bazıları hayatını mükemmelleştirmekle ilgilenir. Ve hayatını mükemmmelleştirmeye çalışan binlerce insan içinden, Tanrı ya da Kṛṣṇa'yı bilen birini ya bulursunuz ya bulamazsınız. Ama Kṛṣṇa o kadar kibar ki Kendi geliyor herkes O'nu tanısın diye. Ve yine o kadar kibar ki Kendi bu maddi dünyadan ayrılmadan önce geride Bhagavad-gītā'yı bırakıyor O'nun kişisel konuşmalarından Tanrı'nın ne olduğunu anlayabilmeniz için. Bhagavad-gītā'yı doğru okursanız, Kṛṣṇa'nın söylediği gibi, aptal yorumlar olmadan, özgün haliyle, özgün haliyle... Doğruya doğru, eğriye eğri deyin. Kṛṣṇa der ki "Ben Tanrı'nın Yüce Şahsı'yım." Bunu aptal açıklamalarla yorumlamayın, ama Kṛṣṇa'yı Tanrı'nın Yüce Şahsı olarak kabul edin. Hareketleriyle, Sastrik bilgisiyle, bilgeliğiyle... Önceki herkes ācāryalar kabul etti.
Burada deniyor ki, manuṣyas teṣāṁ śāstra 'dhikara yajñānāṁ sahasra-madhye. Şimdi, nenim ne olduğum, Tanrının ne olduğu, maddi dünyanın ne olduğu, nasıl işlediği, bu şeyler eğitimli bir insanın işidir. Aptal bir adam alamaz. Bu yüzden śāstra adhikāra. Śāstra demek, kişinin śāstralara dair, bilgi kitaplarına dair bir bilgisi olduğu demektir. Bilgi kitapları, kitaplara dair bilgisi ya da śāstra hakkında bilgiye sahip kişilere baktığımızda, sayıları hemen azalır. Bu bölgede kaç eğitimsiz kişini olduğunu bilmek isterseniz, ah, çok bulursunuz. Kaç tane M.A. var diye baktığınızda sayı anında düşecektir. Benzer şekilde, çok insan var ama hayatını mükemmelleştirmeye çalışan kaç kişi var diye baktığınızda sayı hemen azalacaktır. Ve onların içinden..., aynı bir sürü transandantalist, swami ve yogi olduğu gibi. Onların içinden kim Tanrı'yı anlamak istiyor, Tanrı bilgisine sahip diye saysanız, anında sayı azalacaktır. Tekrardan. Bu yüzden Kṛṣṇa der ki pek çok binlerce kişi içinden, birisi hayatını mükemmelleştirmekle ilgilenir. Ve gerçekten hayatını mükemmelleştirmeye çalışan pek çok binlerce insan içinden, Tanrı ya da Kṛṣṇa'yı bilen birini ya bulursunuz ya bulamazsınız. Ama Kṛṣṇa o kadar nazik ki herkes tarafından bilinmek için Kendisi gelir. Ve aynı zamanda o kadar nazik ki bu maddi dünyadan ayrılmadan önce arkasında Bhagavad-gītā'yı bırakır ki O'nun kişisel konuşmalarından Tanrı'nın ne olduğunu bilebilesiniz. Bhagavad-gītā'yı doğru şekilde, Kṛṣṇa'nın söylediği gibi, saçmasapan, aptalca yorumlar olmadan, olduğu gibi, özgün haliyle okursanız... Doğruya doğru, eğriye eğri deyin. Kṛṣṇa, "Ben Tanrı'nın Yüce Şahsıyım," der. Bu sürümünü, kendi aptalca yorumlarınızla yorumlamayın, ama Kṛṣṇa'yı Tanrı'nın Yüce Şahsı olarak kabul edin. Ve Onu hareketleriyle, şastrik bilgisiyle, bilgeliğiyle kabul edin... Bütün ācāryalar, evvelki herkes kabul etti.  


Biz de ācāryaların ayakizlerini takip etmeliyiz. Mahājano yena gataḥ sa panthāḥ ([[Vanisource:CC Madhya 17.186|CC Madhya 17.186]]). Yüksek kişiliklerin ayakizlerini takip etmezsek yüksek konuları anlayamayız. Bilim dünyasındaki yerçekimi kanunu gibi. Yerçekimi kanunu hakkında bir şey bilmiyorsunuz ama Sir Isaac Newton yerçekimi kanunu var dedi. Kabul etti. Hepsi bu. Bu yüksek kişiliğini takip etmeniz demektir. Benzer şekilde, Kṛṣṇa da Tanrı'nın Yüce Şahsı olarak kabul edilmelidir. Lord Caitanya, Rāmānujācārya, Śaṅkarācārya gibi spiritüel dünyanın kaderine öncülük eden büyük kişilikler tarafından O kabul edilmişti. Bu yüzden siz de bu şekilde kabul etmelisiniz.
Biz de ācāryaların izinden gitmek zorundayız. Mahājano yena gataḥ sa panthāḥ ([[Vanisource:CC Madhya 17.186|CC Madhya 17.186]]). Büyük şahsiyetlerin ayak izinden gitmezsek, daha yüksek mevzuları anlayamayız. Nasıl ki bilim dünyasında bile, yerçekimi kanunu var. Yerçekimi kanunu hakkında bir şey bilmiyorsunuz ama Sir Isaac Newton yerçekimi kanunu olduğunu söyledi. Kabul etti. Hepsi bu. Bu sizin büyük bir şahsiyeti takip ettiğiniz anlamına geliyor. Benzer şekilde, Kṛṣṇa kaprislere göre değil de Tanrının Yüce Şahsı olarak kabul edilmelidir. Lakin O Rab Caitanya, Rāmānujācārya, Śaṅkarācārya gibi, manevi dünyanın kaderine öncülük eden büyük şahsiyetler tarafından kabul gördü. Bu yüzden siz de bu şekilde kabul etmelisiniz.
<!-- END TRANSLATED TEXT -->
<!-- END TRANSLATED TEXT -->

Latest revision as of 11:35, 3 October 2018



Lecture on BG 7.2 -- San Francisco, September 11, 1968

manuṣyāṇāṁ sahasreṣu
kaścid yatati siddhaye
yatatām api siddhānāṁ
kaścin vetti māṁ tattvataḥ
(BG 7.3)

Burada deniyor ki, manuṣyas teṣāṁ śāstra 'dhikara yajñānāṁ sahasra-madhye. Şimdi, nenim ne olduğum, Tanrının ne olduğu, maddi dünyanın ne olduğu, nasıl işlediği, bu şeyler eğitimli bir insanın işidir. Aptal bir adam alamaz. Bu yüzden śāstra adhikāra. Śāstra demek, kişinin śāstralara dair, bilgi kitaplarına dair bir bilgisi olduğu demektir. Bilgi kitapları, kitaplara dair bilgisi ya da śāstra hakkında bilgiye sahip kişilere baktığımızda, sayıları hemen azalır. Bu bölgede kaç eğitimsiz kişini olduğunu bilmek isterseniz, ah, çok bulursunuz. Kaç tane M.A. var diye baktığınızda sayı anında düşecektir. Benzer şekilde, çok insan var ama hayatını mükemmelleştirmeye çalışan kaç kişi var diye baktığınızda sayı hemen azalacaktır. Ve onların içinden..., aynı bir sürü transandantalist, swami ve yogi olduğu gibi. Onların içinden kim Tanrı'yı anlamak istiyor, Tanrı bilgisine sahip diye saysanız, anında sayı azalacaktır. Tekrardan. Bu yüzden Kṛṣṇa der ki pek çok binlerce kişi içinden, birisi hayatını mükemmelleştirmekle ilgilenir. Ve gerçekten hayatını mükemmelleştirmeye çalışan pek çok binlerce insan içinden, Tanrı ya da Kṛṣṇa'yı bilen birini ya bulursunuz ya bulamazsınız. Ama Kṛṣṇa o kadar nazik ki herkes tarafından bilinmek için Kendisi gelir. Ve aynı zamanda o kadar nazik ki bu maddi dünyadan ayrılmadan önce arkasında Bhagavad-gītā'yı bırakır ki O'nun kişisel konuşmalarından Tanrı'nın ne olduğunu bilebilesiniz. Bhagavad-gītā'yı doğru şekilde, Kṛṣṇa'nın söylediği gibi, saçmasapan, aptalca yorumlar olmadan, olduğu gibi, özgün haliyle okursanız... Doğruya doğru, eğriye eğri deyin. Kṛṣṇa, "Ben Tanrı'nın Yüce Şahsıyım," der. Bu sürümünü, kendi aptalca yorumlarınızla yorumlamayın, ama Kṛṣṇa'yı Tanrı'nın Yüce Şahsı olarak kabul edin. Ve Onu hareketleriyle, şastrik bilgisiyle, bilgeliğiyle kabul edin... Bütün ācāryalar, evvelki herkes kabul etti.

Biz de ācāryaların izinden gitmek zorundayız. Mahājano yena gataḥ sa panthāḥ (CC Madhya 17.186). Büyük şahsiyetlerin ayak izinden gitmezsek, daha yüksek mevzuları anlayamayız. Nasıl ki bilim dünyasında bile, yerçekimi kanunu var. Yerçekimi kanunu hakkında bir şey bilmiyorsunuz ama Sir Isaac Newton yerçekimi kanunu olduğunu söyledi. Kabul etti. Hepsi bu. Bu sizin büyük bir şahsiyeti takip ettiğiniz anlamına geliyor. Benzer şekilde, Kṛṣṇa kaprislere göre değil de Tanrının Yüce Şahsı olarak kabul edilmelidir. Lakin O Rab Caitanya, Rāmānujācārya, Śaṅkarācārya gibi, manevi dünyanın kaderine öncülük eden büyük şahsiyetler tarafından kabul gördü. Bu yüzden siz de bu şekilde kabul etmelisiniz.