TR/Prabhupada 0538 - Kanun Devlet Tarafınfan Verilen Söz Demektir. Evde Kanun Yapamazsınız: Difference between revisions

(Created page with "<!-- BEGIN CATEGORY LIST --> Category:1080 Turkish Pages with Videos Category:Prabhupada 0538 - in all Languages Category:TR-Quotes - 1973 Category:TR-Quotes - L...")
 
(Vanibot #0023: VideoLocalizer - changed YouTube player to show hard-coded subtitles version)
 
Line 6: Line 6:
[[Category:TR-Quotes - in United Kingdom]]
[[Category:TR-Quotes - in United Kingdom]]
<!-- END CATEGORY LIST -->
<!-- END CATEGORY LIST -->
<!-- BEGIN NAVIGATION BAR -- DO NOT EDIT OR REMOVE -->
{{1080 videos navigation - All Languages|Turkish|TR/Prabhupada 0537 - Krişna En Fakir Adamdan İbadet Görmeye Açık|0537|TR/Prabhupada 0539 - Bu Krişna Bilinci Hareketini Anlamaya Çalışın|0539}}
<!-- END NAVIGATION BAR -->
<!-- BEGIN ORIGINAL VANIQUOTES PAGE LINK-->
<!-- BEGIN ORIGINAL VANIQUOTES PAGE LINK-->
<div class="center">
<div class="center">
Line 14: Line 17:


<!-- BEGIN VIDEO LINK -->
<!-- BEGIN VIDEO LINK -->
{{youtube_right|8hWhdZ4yzTY|Law Means the Word Given by the State. You Cannot Make Law at Home<br />- Prabhupāda 0538}}
{{youtube_right|Hn_i7I7Ocwo|Kanun Devlet Tarafınfan Verilen Söz Demektir. Evde Kanun Yapamazsınız <br />- Prabhupāda 0538}}
<!-- END VIDEO LINK -->
<!-- END VIDEO LINK -->


<!-- BEGIN AUDIO LINK -->
<!-- BEGIN AUDIO LINK -->
<mp3player>http://vaniquotes.org/w/images/730821JM.LON_Janmastami_clip4.mp3</mp3player>
<mp3player>https://s3.amazonaws.com/vanipedia/clip/730821JM.LON_Janmastami_clip4.mp3</mp3player>
<!-- END AUDIO LINK -->
<!-- END AUDIO LINK -->


Line 26: Line 29:


<!-- BEGIN TRANSLATED TEXT -->
<!-- BEGIN TRANSLATED TEXT -->
Yani Kṛṣṇa bize bir ders vermek için gelir. Yadā yadā hi dharmasya glānir bhavati bhārata ([[Vanisource:BG 4.7|BG 4.7]]) Kṛṣṇa der ki, '' Benim sevgili Arjunam, ben dindar yaşam sürecinde bozulmalar olduğunda gelirim.'' Dharmasya glānir bhavati. Ve dharma nedir? Dharmanın basitçe tanımı dharmāṁ tu sākṣād bhagavat-praṇītam ([[Vanisource:SB 6.3.19|SB 6.3.19]]) dır. Dharma budur. Dharmāṁ tu sākṣād bhagavat-praṇītam. Yasa dediğinizde ne demek istiyorsunuz gibi? Yasanın anlamı devlet tarafından söylenen sözdür. Evde yasa yapamazsınız. Bu mümkün değildir. Hükümet size ne derse, '' Böyle davranmalısın'' gibi, yasa odur. Buna benzer bir şekilde, dharma Tanrı tarafından verilen talimattır. Dharma budur. Basit bir tanımlama. Siz dharma yaratıyorsunuz. Ben bu dharmayı yarattım, başka bir adam başka bir dharma yarattı, bunlar dharma değildir. BU nedenle, sarva-dharmān parityajya mām ekaṁ śaraṇaṁ ([[Vanisource:BG 18.66|BG 18.66]]), dharma budur-Kṛṣṇa' a teslim olmak. Başka hiçbir dharma, dharma değildir onlar. Öteki türlü, neden Kṛṣṇa asarva-dharmān parityajya: "Bırak" desin? O dedi ki ,dharma-saṁsthāpanārthāya sambhavāmi yuge yuge: '' Ben dinin ilkelerini kurmak için gelirim.'' Ve en sonunda da şunu söyledi, sarva-dharmān parityajya. Bunun anlamı bizim ürettiğimiz sözde dharmaların, insan yapımı dharmaların, dharma olmadığıdır. Dharma Tanrı tarafından verilen demektir. Ama bizim Tanrı'nın ne olduğu ve Onun sözünün ne olduğuna dair bir anlayışımız yok. Bu modern toplumun arızası. Ama emir orada, Tanrı orada- biz kabul etmiyoruz. Barış nasıl mümkün olabilir? Emir ortada.Kṛṣṇa söylüyor, Yüce olan,bhagavān uvāca. Vyāsadeva bhagavān uvāca diye yazıyor. Birisi bhagavānın ne olduğunu bilmeli. Vyāsadeva kṛṣṇa uvāca da yazabilirdi. Hayır.O söylüyor... Eğer birisi Kṛṣṇa'ı yanlış anlarsa diye, o yüzden o her dörtlükte,her mısrada, śrī bhagavān uvāca diye yazıyor. Öyleyse Bhagavān orada.Bhagavān konuşuyor. Bhagavān tüm ācāryalar tarfından kabul ediliyor. Rāmānujācārya, Madhvācārya, Viṣṇu Svāmī Son olarak,Lord Caitanya Mahāprabhu da, ve Śaṅkarācārya bile, o da kabul ediyor Kṛṣṇa-sa bhagavān svayaṁ kṛṣṇa. yani modern ācāryaların yargısı bu, ve geçmişte de öyle,Vyāsadeva, Nārada, Asita, herkes Kṛṣṇa'ı Tanrının Yüce Şahsı olarak kabul ettiler. Kṛṣṇa' dan duyan Arjuna, Bhagavad-gītā' ı anladıktan sonra, paraṁ brahma paraṁ dhāma pavitraṁ paramaṁ bhavān puruṣam ādyaṁ śāśvatam ([[Vanisource:BG 10.12|BG 10.12]]) dedi.
Yani Kṛṣṇa bize ders vermek için gelir. Yadā yadā hi dharmasya glānir bhavati bhārata ([[Vanisource:BG 4.7 (1972)|BG 4.7]]) Kṛṣṇa der ki, "Benim sevgili Arjunam, ne zaman dindar yaşam sürecinde bozulmalar olsa Ben gelirim." Dharmasya glānir bhavati. Peki dharma nedir? Dharmanın basitçe tanımı, dharmāṁ tu sākṣād bhagavat-praṇītam ([[Vanisource:SB 6.3.19|SB 6.3.19]]). Dharma budur. Dharmāṁ tu sākṣād bhagavat-praṇītam ([[Vanisource:SB 6.3.19|SB 6.3.19]]). Yasa demekle ne demek istiyorsunuz? demek gibi. Yasanın anlamı devlet tarafından verilen sözdür. Evde yasa yapamazsınız. Bu mümkün değil. Hükümet size ne verirse, "Böyle davranmalısın", yasa odur. Benzer şekilde, dharma Tanrı tarafından verilen talimat anlamına gelir. Dharma budur. Basit tanımı. Siz dharma yaratıyorsunuz. Ben bu dharmayı yarattım, başka bir adam bir başka dharma yarattı, bunlar dharma değil. O nedenle Bhagavad-gītā'nın sonunda, sarva-dharmān parityajya mām ekaṁ śaraṇaṁ ([[Vanisource:BG 18.66 (1972)|BG 18.66]]), dharma budur-Kṛṣṇa'ya teslim olmaktır. Diğer hiçbir dharma, onlar dharma değildir. Yoksa Kṛṣṇa neden asarva-dharmān parityajya: "Bırak" diye istesin? O dedi ki, dharma-saṁsthāpanārthāya sambhavāmi yuge yuge: "Ben dinin ilkelerini kurmak için gelirim." Ve en sonunda da şunu söyler, sarva-dharmān parityajya. Bu da bizim bizim uydurduğumuz sözde dharmaların, insan- yapımı dharmaların, dharma olmadığıdır. Dharma demek Tanrı tarafından verilen demektir. Ama bizim Tanrı'nın ne olduğu ve Onun sözünün ne olduğuna dair bir anlayışımız yok. Bu da modern toplumun kusuru. Ama emir ortada, Tanrı orada- biz kabul etmiyoruz. Barış nasıl mümkün olabilir ki? Emir ortada. Kṛṣṇa, Yüce Olan söylüyor, bhagavān uvāca. Vyāsadeva bhagavān uvāca, diye yazar. Kişi bhagavānın ne olduğunu bilmelidir. Vyāsadeva kṛṣṇa uvāca diye de yazmış olabilirdi. Hayır. O der ki... Eğer birisi Kṛṣṇa'yanlış anlarsa diye, o yüzden o her dörtlükte, her dizede, śrī bhagavān uvāca diye yazar. Öyleyse Bhagavān orada. Bhagavān konuşuyor. Bhagavān tüm ācāryalar tarafından kabul edilir. Rāmānujācārya, Madhvācārya, Viṣṇu Svāmī Son olarak, ayrıca Rab Caitanya Mahāprabhu da, ve Śaṅkarācārya bile, o da kabul ediyor, Kṛṣṇa-sa bhagavān svayaṁ kṛṣṇa. Yani modern ācāryaların vardığı yargı, ve geçmişte de öyle, Vyāsadeva, Nārada, Asita, herkesin Kṛṣṇa'Tanrının Yüce Şahsı olarak kabul ettiğidir. Kṛṣṇa'dan duyan Arjuna, Bhagavad-gītā'anladıktan sonra dedi ki, paraṁ brahma paraṁ dhāma pavitraṁ paramaṁ bhavān puruṣam ādyaṁ śāśvatam ([[Vanisource:BG 10.12-13 (1972)|BG 10.12]]). Yani herşey ortada.  


Yani herşey ortada. özellikle Hindistan'da, Tanrı' ı anlamak için bu kadar çok varlığımız var Basit bir şey. Herşey orada hazır, yapılmış. Ama biz kabul etmiyoruz. Peki böyle bir hastalığın ilacı nedir? Biz huzur arıyoruz, ama bize huzur veren hiçbir şeyi kabul etmiyoruz. Bizim hastalığımız bu. Yani bu Kṛṣṇa bilinci hareketi herkesin kalbindeki saklı Krişna bilincini uyandırmaya çalışıyor. Başka türlü nasıl bu Avrupalılar, Amerikalılar, diğer milletlerden insanlar bundan dört beş yıl önce Kṛṣṇa' nın adını duymamışken, onlar nasıl Kṛṣṇa bilincini bu kadar ciddiye alabiliyorlar? Kṛṣṇa bilinci herkesin kalbindedir. Sadece uyandırılması gerekir. Bu Caitanya-caritāmṛta' da betimlenmiştir:  
Özellikle Hindistan'da, Tanrı'anlamak için bu kadar çok kıymetli şeyimiz var. Basit birşey. Herşey orada hazır. Ama biz kabul etmiyoruz. Peki böyle bir hastalığın çaresi nedir? Biz huzur arıyoruz, ama gerçekten bize huzur veren hiçbir şeyi kabul etmiyoruz. Bizim hastalığımız bu. Yani bu Kṛṣṇa bilinci hareketi herkesin kalbinde olan uyku halindeki Krişna bilincini uyandırmaya çalışıyor. Yoksa bu Avrupalılar, Amerikalılar ve diğer ülkelerin insanları nasıl, bundan dört beş yıl önce hiç Kṛṣṇa'nın adını duymamışken, Kṛṣṇa bilincini bu kadar ciddiye alabiliyorlar? Kṛṣṇa bilinci herkesin kalbindedir. Sadece uyandırılması gerekir. Bu Caitanya-caritāmṛta' da açıklanır:


:nitya-siddha kṛṣṇa-bhakti 'sādhya' kabhu naya
:nitya-siddha kṛṣṇa-bhakti 'sādhya' kabhu naya
Line 34: Line 37:
:([[Vanisource:CC Madhya 22.107|CC Madhya 22.107]])
:([[Vanisource:CC Madhya 22.107|CC Madhya 22.107]])


bu uyandırılmış. Kṛṣṇa' a duyulan aşk, Kṛṣṇa' a duyulan adanma ,ordadır, herkesin kalbindedir, ama kişi bunu unutmuştur. O yüzden bu Kṛṣṇa bilinci hareketi sadece Kṛṣṇa bilincini uyandırmayı hedefler. Süreç budur. Bu uyurken, size bağırmam gerekmesine benzer, ''Bay şu ya da bu, şöyle böyle, kalk. Senin bir işin var.'' Diğer hiçbir duyu uyurken tepki vermeyecektir. Ama kulak verir. O nedenle, bu çağda, insanlar bu kadar düşkünken onlar hiçbir şey duymayacaklar, eğer Hare Kṛṣṇa mahā-mantrasını zikredersek, kişi Kṛṣṇa bilincine uyanacaktır. Bu pratiktir.
Bu uyandırılır. Kṛṣṇa aşkı, Kṛṣṇa'ya duyulan adanmışlık orda, herkesin kalbinde var ama kişi unutmuştur. O yüzden bu Kṛṣṇa bilinci hareketi sadece o Kṛṣṇa bilincini uyandırmayı hedefler. Süreç budur. Bu uyurken, size yüksek sesle bağırmak zorunda olmama benzer, ''Bay falanca filanca, kalk. İşin var.'' Diğer hiçbir duyu siz uyurken tepki vermeyecektir. Ama kulak verecektir. O nedenle, bu çağda, insanlar bu kadar düşkünken hiçbir şey duymayacaklar, eğer Hare Kṛṣṇa mahā-mantrasını zikredersek, Kṛṣṇa bilincine uyanacaktır. Bu uygulanabilir.
<!-- END TRANSLATED TEXT -->
<!-- END TRANSLATED TEXT -->

Latest revision as of 12:19, 3 October 2018



Janmastami Lord Sri Krsna's Appearance Day Lecture -- London, August 21, 1973

Yani Kṛṣṇa bize ders vermek için gelir. Yadā yadā hi dharmasya glānir bhavati bhārata (BG 4.7) Kṛṣṇa der ki, "Benim sevgili Arjunam, ne zaman dindar yaşam sürecinde bozulmalar olsa Ben gelirim." Dharmasya glānir bhavati. Peki dharma nedir? Dharmanın basitçe tanımı, dharmāṁ tu sākṣād bhagavat-praṇītam (SB 6.3.19). Dharma budur. Dharmāṁ tu sākṣād bhagavat-praṇītam (SB 6.3.19). Yasa demekle ne demek istiyorsunuz? demek gibi. Yasanın anlamı devlet tarafından verilen sözdür. Evde yasa yapamazsınız. Bu mümkün değil. Hükümet size ne verirse, "Böyle davranmalısın", yasa odur. Benzer şekilde, dharma Tanrı tarafından verilen talimat anlamına gelir. Dharma budur. Basit tanımı. Siz dharma yaratıyorsunuz. Ben bu dharmayı yarattım, başka bir adam bir başka dharma yarattı, bunlar dharma değil. O nedenle Bhagavad-gītā'nın sonunda, sarva-dharmān parityajya mām ekaṁ śaraṇaṁ (BG 18.66), dharma budur-Kṛṣṇa'ya teslim olmaktır. Diğer hiçbir dharma, onlar dharma değildir. Yoksa Kṛṣṇa neden asarva-dharmān parityajya: "Bırak" diye istesin? O dedi ki, dharma-saṁsthāpanārthāya sambhavāmi yuge yuge: "Ben dinin ilkelerini kurmak için gelirim." Ve en sonunda da şunu söyler, sarva-dharmān parityajya. Bu da bizim bizim uydurduğumuz sözde dharmaların, insan- yapımı dharmaların, dharma olmadığıdır. Dharma demek Tanrı tarafından verilen demektir. Ama bizim Tanrı'nın ne olduğu ve Onun sözünün ne olduğuna dair bir anlayışımız yok. Bu da modern toplumun kusuru. Ama emir ortada, Tanrı orada- biz kabul etmiyoruz. Barış nasıl mümkün olabilir ki? Emir ortada. Kṛṣṇa, Yüce Olan söylüyor, bhagavān uvāca. Vyāsadeva bhagavān uvāca, diye yazar. Kişi bhagavānın ne olduğunu bilmelidir. Vyāsadeva kṛṣṇa uvāca diye de yazmış olabilirdi. Hayır. O der ki... Eğer birisi Kṛṣṇa'yı yanlış anlarsa diye, o yüzden o her dörtlükte, her dizede, śrī bhagavān uvāca diye yazar. Öyleyse Bhagavān orada. Bhagavān konuşuyor. Bhagavān tüm ācāryalar tarafından kabul edilir. Rāmānujācārya, Madhvācārya, Viṣṇu Svāmī Son olarak, ayrıca Rab Caitanya Mahāprabhu da, ve Śaṅkarācārya bile, o da kabul ediyor, Kṛṣṇa-sa bhagavān svayaṁ kṛṣṇa. Yani modern ācāryaların vardığı yargı, ve geçmişte de öyle, Vyāsadeva, Nārada, Asita, herkesin Kṛṣṇa'yı Tanrının Yüce Şahsı olarak kabul ettiğidir. Kṛṣṇa'dan duyan Arjuna, Bhagavad-gītā'yı anladıktan sonra dedi ki, paraṁ brahma paraṁ dhāma pavitraṁ paramaṁ bhavān puruṣam ādyaṁ śāśvatam (BG 10.12). Yani herşey ortada.

Özellikle Hindistan'da, Tanrı'yı anlamak için bu kadar çok kıymetli şeyimiz var. Basit birşey. Herşey orada hazır. Ama biz kabul etmiyoruz. Peki böyle bir hastalığın çaresi nedir? Biz huzur arıyoruz, ama gerçekten bize huzur veren hiçbir şeyi kabul etmiyoruz. Bizim hastalığımız bu. Yani bu Kṛṣṇa bilinci hareketi herkesin kalbinde olan uyku halindeki Krişna bilincini uyandırmaya çalışıyor. Yoksa bu Avrupalılar, Amerikalılar ve diğer ülkelerin insanları nasıl, bundan dört beş yıl önce hiç Kṛṣṇa'nın adını duymamışken, Kṛṣṇa bilincini bu kadar ciddiye alabiliyorlar? Kṛṣṇa bilinci herkesin kalbindedir. Sadece uyandırılması gerekir. Bu Caitanya-caritāmṛta' da açıklanır:

nitya-siddha kṛṣṇa-bhakti 'sādhya' kabhu naya
śravaṇādi-śuddha-citte karaye udaya
(CC Madhya 22.107)

Bu uyandırılır. Kṛṣṇa aşkı, Kṛṣṇa'ya duyulan adanmışlık orda, herkesin kalbinde var ama kişi unutmuştur. O yüzden bu Kṛṣṇa bilinci hareketi sadece o Kṛṣṇa bilincini uyandırmayı hedefler. Süreç budur. Bu uyurken, size yüksek sesle bağırmak zorunda olmama benzer, Bay falanca filanca, kalk. İşin var. Diğer hiçbir duyu siz uyurken tepki vermeyecektir. Ama kulak verecektir. O nedenle, bu çağda, insanlar bu kadar düşkünken hiçbir şey duymayacaklar, eğer Hare Kṛṣṇa mahā-mantrasını zikredersek, Kṛṣṇa bilincine uyanacaktır. Bu uygulanabilir.