TR/Prabhupada 0799 - Tam Özgürlük - Ebediyet, Saadet ve Bilgi Dolu
Arrival Speech -- Stockholm, September 5, 1973
Nazikçe beni kabul ettiğiniz için çok teşekkür ederim. Bu ülkeye, İsveç'e ilk gelişim. Bu Kṛṣṇa bilinci hareketi yavaş yavaş dünyanın her yerine yayılıyor. Bu hareketin amacını anlamak biraz zor çünkü tamamen ruhsal platformda. Genellikle insanlar ruhsal platformun ne olduğunu anlamıyor. Yani iki şeyin birleşimi olduğumuzu anladığımızda... Her birimiz, canlı varlıklar şu an ruh ve maddenin bileşimiyiz. Maddeyi anlayabiliyoruz ama madde ile olan uzun süren birlikteliğimizden ötürü ruhun ne olduğunu anlayamıyoruz. Ancak ölü bir bedeni canlı bir bedenden ayıran birşey olduğunu hayal edebiliriz. Bunu anlayabiliriz. Bir adam öldüğünde... Farzedin ki babam ya da biri,bir akraba öldü, "Babam artık yok. Gitti" diye üzülürüz. Ama nereye gitti? Baba yatakta yatıyor. Neden, "Babam gitti" diyorsunuz ki? Birisi dese ki, "Baban yatıyor, yatakta uyuyor. Neden baban gitti diye ağlıyorsun? Gitmedi. Orada uyuyor. Ama o uyku bu uyku, her gün yaptığımız sıradan uyku değil. O uyku ebedi uyku demek. O halde aslında babamın kim olduğunu görecek gözlerimiz yok. Babamın ömrü sırasında babamın kim olduğunu bilmiyordum; bu nedenle gerçek baba gidince, "Babam gitti" diye ağlıyoruz. Dolayısıyla bu ruh. O bedenden giden kişi ruh can; yoksa neden "Babam gitti" diye konusun ki? Beden orda.
Öyleyse öncelikle ruh can ile maddi beden arasında ki farkı anlamak zorundayız. Ruh canın ne olduğunu anlayabilirsek, o zaman bu spiritüel hareketin ne olduğunu anlayabiliriz. Yoksa, sadece maddi anlayışa dayanarak, ruhsal yaşamın ya da ruhsal platformun ne olduğunu anlamak çok zor. Ama var. Şu an sadece ruhsal dünya, ruhsal hayat var gibi hissedebiliriz. Ve nedir o spiritüel hayat? Tam özgürlük. Eksiksiz özgürlük. Ebediyet, mutluluk dolu ve bilgi dolu. Spiritüel hayat budur. Yaşamın bedensel kavramından tamamen farklıdır. Ruhsal hayat demek ebediyet, bilgi dolu mutlu hayat demektir. Ve bu maddi hayat daimi değil, cehalet ve ıstırap dolu. Bu beden kalmayacağı ve her zaman sefil durumlarla dolu olacağı anlamına gelir. Ve hiç saadet yoktur.